Levy, "Haaretz" gazetesindeki köşe yazısında, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'dan en alt düzeydeki saha muhabirine kadar herkesin, Hamas'ı "Nazi" ve Gazze halkını "canavar" olarak tanımlayarak söylemlerini güçlendirmeye çalıştığını ifade etti.
Levy, Netanyahu'nun belirlediği bu sert üslubun ardından, ülkede hakaret ve suçlama yarışının başladığını vurguladı. Netanyahu, İsrail ile Hamas arasında yapılan ateşkes anlaşması kapsamında dört esirin kalıntılarının iade edildiği gün, "Hepimiz Hamas'ın canavarlarından öfke duyuyoruz" diyerek katilleri "yok etme" sözü verdi.
"Canavar" Söylemi ve İsrail Ordusunun Eylemleri
Levy, Netanyahu'nun kullandığı "canavar" ve "yok etme" gibi ifadelerin, bu sözleri sarf edenlerin kendi eylemlerini de yansıttığını belirtti. Ona göre, Netanyahu'nun "canavar" söylemi, İsrail ordusunun binlerce çocuğu öldüren eylemlerini de tarif ediyor.
Netanyahu, Şiri Bibas’a ait olduğu düşünülen kalıntılarla ilgili açıklama yaparken, "canavar" ifadesini resmi söyleminde tekrar etti. Levy, bu söylemin ardından medyada ve kamuoyunda kışkırtıcı bir dilin hakim olduğunu, Hamas'ın yaptığı hızlı düzeltmenin bile bu algıyı değiştirmediğini ifade etti. "Onlar canavardı ve canavar kalacaklar," diyerek bu söylemin devam ettiğini belirtti.
Rehinelerin Teslim Süreci ve Propaganda
Levy, rehinelerin teslim sürecinin genel olarak sorunsuz ilerlediğini, ancak İsrail medyasının bu durumu propaganda amacıyla kullandığını ifade etti. Özellikle bir rehinenin, serbest bırakılırken kendisini kaçıran kişinin alnına öpücük kondurması, İsrail medyasında geniş yankı buldu. Haber sunucuları, bu öpücüğün "zorla" yapıldığını iddia ederek izleyicileri sakinleştirmeye çalıştı.
Levy, Netanyahu'nun siyasi ihtiyaçlarını karşılamak için kışkırtıcı bir dil kullandığını, ancak medyanın neden bu söylemi takip ettiğini sorguladı. İsrail nüfusunun beşte birinin Filistinli olduğunu hatırlatan Levy, "Onlarla ve kardeşleriyle nasıl bir arada yaşayacağız? Onlar Nazi canavarları mı?" diye sordu.
İnsanlık ve Empati Kaybı
Levy, 7 Ekim 2023'te yaşanan olayların İsrail toplumunun bilincinde kaos yarattığını ve bu durumu siyasetçilerin ve medyanın kışkırtıcı söylemleriyle desteklediğini ifade etti. Ona göre, bu söylem insanlığı kaybettirdi. Netanyahu'nun bakış açısına göre, Gazze'de savaşçı olmayan kimse yok. Yeni doğmuş bebekler, barış yanlıları ve bilge kişiler bile savaşçı olarak görülüyor.
Levy, gelecekteki savaşların bu kışkırtıcı söylemlerle daha da acımasız hale geleceğini belirtti. Bir İsrail askerinin Batı Şeria'da bir eve baskın düzenlerken, bu söylemlerle nasıl bir zihniyetle hareket edeceğini sorguladı. "Bir Nazi canavarı evine girdiklerini düşündüklerinde, daha fazla yıkacaklar, daha fazla öldürecekler ve daha önce hiç olmadığı kadar acımasız olacaklar," dedi.
"Özlem Duyacağımız Bir Ordu"
Levy, yazısını ironik bir şekilde sonlandırarak, "O zaman İsrail ordusunun bu savaşta gösterdiği nezaket ve ahlaki özene özlem duyacağız. Çünkü bu savaşta sadece Gazze'nin yarısını yıktılar ve yalnızca 15 bin çocuğu öldürdüler," ifadelerini kullandı.