Berri, Suudi Arabistan merkezli Şarku'l Avsat gazetesine yaptığı açıklamada, "1701 sayılı uluslararası kararın uygulanmasına hazırlık olarak Lübnan'ın güneyinde ülke ordusunun konuşlandırılması ve ateşkesle ilgili Hochstein ile varılan genel hatları herkese hatırlatmak istediğini" söyledi.
ABD Başkanı Joe Biden'ın Kıdemli Danışmanı Hochstein ile İsrail'in saldırılarını durdurmaya yönelik mutabakata varıldığını kaydeden Lübnan Meclis Başkanı, "1701 sayılı kararın metnini değiştirmeye niyetimiz yok, yazılanlar yazılmıştır, tek bir harfini dahi değiştirmeye niyetimiz yoktur." ifadesini kullandı.
Ateşkes, ordunun konuşlandırılması ve 1701 sayılı kararın uygulanmasına ilişkin tüm hususların yerine getirildiğini aktaran Berri, bu konular hakkında Hockstein'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile anlaşmaya varmasını beklediklerini belirtti.
Lübnan'ın "Hockstein Netanyahu ile bir anlaşmaya varır varmaz, söz konusu anlaşmaya uymaya hazır olduğunu" vurgulayan Berri, "Top artık Netanyahu'nun kalesinde." dedi.
İsrail resmi devlet televizyonu KAN'da yer alan haberde, ABD Başkanı Joe Biden'ın Kıdemli Danışmanı Amos Hochstein ile Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Orta Doğu ve Kuzey Afrika Koordinatörü Brett McGurk'un Lübnan'da ateşkes sağlanması çabaları kapsamında Perşembe günü İsrail'e gelmelerinin planlandığı belirtilmişti.
KAN'ın haberinde, "Hochstein'in ziyaretinin Lübnan'la çözüm müzakerelerinde ilerleme kaydedildiğini gösterdiği" ifade edildi.
BMGK'nin 1701 sayılı kararı
BM Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararı, İsrail'in Mavi Hat'tın gerisine çekilmesini ve bu hat ile Lübnan'daki Litani Nehri arasındaki bölgenin silahsızlandırılmasını, burada sadece Lübnan ordusu ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü'ne (UNIFIL) ait silah ve askeri araç-gerecin bulundurulmasını öngörüyor.
Ancak Lübnan'ın güneyindeki Litani Nehri ve İsrail ile sınır olarak belirlenen Mavi Hat arasındaki neredeyse tüm bölgeler 2000 yılından bu yana Hizbullah'ın güçlü askeri nüfuzu altında.