Kuzeyinde ve doğusunda Suriye, güneyinde İsrail ve batısında Akdeniz'in yer aldığı 10 bin 452 kilometrekarelik alana sahip Arap ülkesi Lübnan, Fransız sömürgesinden bağımsızlığına kavuştuğu günden beri, komşu ülkelerle sınır anlaşmazlıklarını yaşıyor.
Lübnan ile Suriye arasındaki 375 kilometre uzunluğundaki sınır hattı, Arap dünyasındaki en karmaşık sınır bölgelerden biri olarak öne çıkıyor.
Fransa manda yönetimi döneminde Suriye'den Beka bölgesi, Trablus'un Cebel-i Lübnan Mutasarrıflığına ilhak edilerek, "Büyük Lübnan Devleti" ilan edildi ancak iki ülke arasındaki sınırlar net olarak belirlenmedi.
İki komşu ülkenin bağımsızlıklarına kavuşmasının ardından sınırların belirlenmesi için ortak komiteler oluşturuldu ancak hem siyasi hem de dış müdahaleler nedeniyle bu çabalar sonuç vermedi.
Lübnan ile Suriye arasındaki kara sınırlarını belirlemenin önündeki ciddi engellerden biri de demografik ve coğrafik karışıklık.
Esed yönetiminin 1976-2005 yıllarında Lübnan'da askeri güç bulundurması da iki ülke arasındaki sınırları belirlemeye engel olmuştu.
Öyle ki Esed rejimi, Lübnan'ın siyasetine dolaylı olarak müdahale ettiği gibi sınırların belirlenmesi konusunu da gündem dışı tutabiliyordu.
Şam ve Beyrut'taki yeni yönetimlerle sınırlar anlaşmazlığı yeniden gündeme geldi
Beyrut yönetimi, 2011 yılında İsrail ve Suriye ile deniz sınırlarını tek taraflı olarak çizme girişiminde bulundu.
Şam yönetimi de Lübnan'ın bu adımına karşı Birleşmiş Milletlere (BM) başvurarak itiraz etti ve konuyla ilgili bugüne kadar herhangi bir adım atılmadı.
Suriye'de 14 yıl süren halk devrimi, 8 Aralık 2024'te 61 yıllık Baas rejiminin sonunu getirdi.
Lübnan'da ise 2 yıldan uzun süren boşluk ve siyasi krizin ardından 9 Ocak'ta Genelkurmay Başkanı Joseph Avn ülkenin 14. Cumhurbaşkanı seçildi. Sonrasında da Uluslararası Adalet Divanı Başkanlığı görevini yürüten Nevvaf Selam başbakanlığında yeni hükümet kuruldu.
Şam'da rejimin değişmesinin ardından Beyrut'ta da uluslararası toplumun desteklerini alan bir yönetimin oluşması, iki ülke arasında çözüm bekleyen deniz ve kara sınırları anlaşmazlığını gündeme getirdi.
Suriye ve Lübnan, 27 Mart'ta Suudi Arabistan'da sınırları belirlemeye dair bir anlaşma imzaladı. Gelecek hafta, Lübnan'dan Başbakan Nevvaf Selam'ın öncülük edeceği heyetin, Şam'da sınırlar başta olmak üzere Suriyeli makamlarla çeşitli konuları ele alması bekleniyor.
Silahlı çatışmaların yaşandığı sınır hattı masaya yatırılmalı
ABD merkezli Doğal Kaynak Yönetimi Enstitüsü Orta Doğu ve Kuzey Afrika Direktörü Laury Haytayan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki ilişkilere ve sınırları belirlemeye dair değerlendirmelerde bulundu.
Lübnan'daki yeni yönetimin siyasi, ekonomik ve güvenlik düzeylerinde Suriye ile ilişkilerine öncelik vermesi gerektiğini dile getiren Haytayan, "Bölgede birtakım değişimler söz konusu, Lübnan da bu bölgenin bir parçasıdır. Suriye'de yeni bir rejim oluştu ve dünyadaki çoğu ülkeler bununla iletişim kurmakta yarışıyor." dedi.
Beyrut yönetiminin de Şam'la iletişim kurmakta hızlı davranması gerektiğini dile getiren Haytayan, birkaç hafta önce silahlı çatışmaların yaşandığı sınır hattının masaya yatırılmasının kaçınılmaz hale geldiğini ifade etti.
Lübnan hükümetinin Suriye yönetimine ciddiyetle yaklaşması gerektiğine vurgu yapan Haytayan, şunları kaydetti:
"Hafız Esed döneminde Lübnan ile Suriye arasında kardeşlik işbirliği anlaşması sağlanmıştı. Bu anlaşma aynı zamanda, çözüm bekleyen kara ve deniz sınırlarını belirlemeyi de içeriyordu. Halihazırda da Lübnan, daha iyi bir gelecek için Suriye ile ilişkilerini ileri bir seviyeye taşımadığı sürece sınırları belirleme konusunda bir sonuç elde edemez."
Lübnan'ın Suriye ile yoğun diplomatik çalışmaların ardından kara ve deniz sınırlarını belirleyebileceğine işaret eden Haytayan, "Suriye, halihazırda denizde doğal gaz ve petrol arama çalışmalarına çok fazla önem veriyor. Bu nedenle Lübnan'ın, Suriye ile ilişkilerini ileriye taşıyarak deniz sınırını belirlemesi gerekir." diye konuştu.
Haytayan, iki ülke arasındaki sınır anlaşmazlıklarının çözülmesiyle Suriye ile olan deniz sınırında petrol arama çalışmalarının kolaylaşabileceğini kaydetti.