Orta Doğu

Mescid-i Aksa İmam Hatibi Sabri: "Aksa aleyhindeki yangınlar muhtelif suretlerde sürüyor"

Eski Kudüs ve Filistin Müftüsü, Mescid-i Aksa İmam Hatibi Şeyh İkrime Sabri, Mescid-i Aksa'nın kundaklanmasının 55. yılında "yangınların farklı suretlerde devam ettiğini" söyledi.

Abone Ol

Şeyh Sabri, Mescid-i Aksa'nın 21 Ağustos 1969'da kundaklanmasının 55. yılı nedeniyle bir açıklama yaptı.

Yüksek İslam Komisyonu tarafından yayımlanan açıklamasında Şeyh Sabri, dünya genelinde Müslümanların, Mescid-i Aksa'nın Denis Michael Rohan ile tespit edilemeyen başka suçlular tarafından gerçekleştirilen meşum kundaklamayı hatırladığını; Avustralya uyruklu olduğu söylenen Rohan'ın "Hıristiyan Siyonist kilisesine mensup" olduğunu ifade etti.

Yüksek İslam Komisyonunun o dönemde doğrudan İsrail makamlarını suçladığına ve bu suçtan İsrail'i sorumlu tutuğuna işaret eden Şeyh Sabri, ancak İsrail makamlarının Rohan'ın "akıl hastası" olduğu gerekçesiyle bu dosyayı kapattığını belirtti.

Olaya tanık olmayan genç nesillerin farkındalığını artırmak amacıyla Yüksek İslam Komisyonunun bu büyük suçu 55. yılında bir kez daha hatırlattığını kaydeden Şeyh Sabri, "Mescid-i Aksa aleyhindeki yangınlar hala art arda ve muhtelif suretlerde devam ediyor." ifadesini kullandı.

Şeyh Sabri, aşırılık yanlısı fanatik Yahudilerin sağcı Tel Aviv hükümeti ile İsrail ordusundan aldığı doğrudan destekle ırkçı baskınlara devam ettiğine, Kıble Mescidi'nin temellerini ve çevresindeki İslami eserleri tehdit eden kazılar yapıldığına dikkati çekti.

İsrail'deki aşırı sağcı hükümetin ve Meclis üyelerinin açıklamalarının; Aksa'nın kutsallığına doğrudan zarar verdiğini ve Yahudilerin Mescid-i Aksa'daki emellerini ortaya koyduğunu belirten Şeyh Sabri, bu açıklamaların Aksa'nın Süleyman Mabedi üzerine inşa edildiği iftirası üzerine dayandırıldığını aktardı.

Şeyh Sabri, İsrailli yetkililerin ayrıca son günlerde Aksa'yı himayesi altında bulunduran Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin yetkilerini almaya, Aksa'daki egemenliklerini genişletmeye ve tarihi statükosunu değiştirmeye çalıştıklarını ve defalarca bu yönde açıklamalarda bulunduklarını ifade etti.

Mescid-i Aksa'nın 144 dönümlük alanının tamamının Müslümanlara ait olduğunu vurgulayan Şeyh Sabri, fanatik Yahudilerin gün aşırı düzenlediği baskınlar ve saldırıları, avlusunda Talmudik ayinler yapılmasını ve İsrailli yetkililerin Aksa'nın idaresine müdahalesini kınadı.

Mescid-i Aksa, 21 Ağustos 1969'da Avustralya asıllı fanatik Denis Michael Rohan tarafından kundaklanarak yakılmıştı.

Aksa'nın güney kesimindeki "Kıble Mescidi"ndeki doğu bölgesinde başlayan yangında, aralarında "Selahaddin el-Eyyübi'nin Minberi" olarak bilinen tarihi eserin de bulunduğu tüm eserler kül olmuştu.

Mescid-i Aksa'ya ilişkin statüko

Ürdün, 1994'te İsrail ile imzaladığı Vadi Araba Anlaşması uyarınca Kudüs'teki dini işlerden sorumlu ülke olarak kabul ediliyor.

Yine 2013'te Ürdün Kralı 2. Abdullah ile Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas arasında imzalanan anlaşmaya göre, Kudüs ve oradaki kutsal mekanların savunulması ve vesayet hakkı da Ürdün'e verildi.

Anlaşmaya göre Mescid-i Aksa; Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.

Daha önce Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin izni dahilinde Mescid-i Aksa'yı ziyaret eden Yahudiler, 2003'ten bu yana Vakıflar İdaresinin egemenliğini ihlal eden İsrail'in tek taraflı kararı çerçevesinde polis eşliğinde Müslümanların kutsal mabedine giriyor.

İsrail yönetimi, Mescid-i Aksa'da "sadece Müslümanların ibadet edebildiği diğer dinlerin mensuplarınınsa sadece ziyaret edebileceği" tarihi statükonun korunduğunu savunuyor.

Ancak fanatik Yahudilerin İsrail polisi korumasında Aksa'ya düzenledikleri baskınlarda dua etmeleri ve dini ritüelleri yerine getirmeleri sıkça kameralara yansıyor.