Atina'ya resmi ziyarette bulunan Şukri, Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Yerapetritis ile ikili görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Şukri, Yunanistan ve Mısır arasında düzenlenmesi planlanan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi toplantılarının ilkinin Atina'da yapılmasına karar verdiklerini aktardı.
Yerapetritis ile Filistin'deki gelişmeleri de ele aldıklarını belirten Şukri, "Yaşanan insani trajediyi konuştuk. Yaşadığımız çağda görülen en büyük insani trajedilerden biri. Bölgesel güvenliği tehdit ediyor." diye konuştu.
Şukri, hem ateşkes yapılması gerektiğini hem de insani yardımların Filistin'e ulaşabilmesi için tüm koridorların açılması gerektiğini vurguladı.
İnsani yardım koridorlarında çalışan kişilerin de güvenliklerinin sağlanması gerektiğinin altını çizen Şukri, "Refah'tan girişler durduruldu çünkü burası artık bir savaş alanı, burada insani yardım için çalışanlar tehdit altında." dedi.
Şukri, sorunun sadece Gazze'de yaşananlarla sınırlı kalmadığına, İsrail'in Filistin'deki işgalini de sürdürdüğüne işaret ederek, şunları kaydetti:
"Uluslararası toplum iki devletli çözümü desteklemeli. Sadece çağrıda bulunmaları yeterli değil. Hepimiz Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararlarını biliyoruz. Bu durum devam edemez. Köklü bir çözüm bulunmalı."
İsrail'in tüm engellemelerine rağmen uluslararası toplumla işbirliği içinde Gazze'ye yardım çalışmalarına Mısır'ın destek olduğunu belirten Şukri, "Biz bombardımanın Refah'a varması halinde ciddi sorunlar yaşanacağı yönünde uyarıda bulunmuştuk." dedi.
Şukri, karşılıklı saygı olması koşuluyla, Mısır'ın tüm ülkelerle yakınlaşmaya açık olduğunu kaydederek, bu yeni yakınlaşmanın eski stratejik dostların aleyhine de olmayacağını ifade etti.
Yerapetritis de Yunanistan'ın, Filistin'de ateşkes için çaba göstereceğini dile getirerek, "Refah'taki düşmanca tavırların dramatik sonuçları olacaktır ve ne pahasına olursa oldun durdurulması gerekir." diye konuştu.
Bölgede çözüm için 1967 sınırlarında bir Filistin devletinin kurulmasının şart olduğunu vurgulayan Yerapetritis, "Krizin, Kızıldeniz'e ve Orta Doğu'ya yayılması ekonomiyi ve küresel ticareti de direkt etkilemektedir. Ayrıca yeni insani krizlere yol açabilir. İnsanların dolaylı yollardan veya direkt olarak toplu göçe mecbur bırakılmaları, uluslararası hukukun kabul edemeyeceği bir toplu cezalandırmadır." dedi.
