Aynı zamanda Mardin Artuklu Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi olan Aşur, AA muhabirine, Filistin’de son haftalarda yaşananlar ve Türkiye'nin İsrail'le ticareti kısıtlamasını değerlendirdi.
Aşur, uluslararası ateşkes çabalarını karşılıksız bırakması ve insani yardımların Gazze'ye girişini engellemesine karşılık olarak Türkiye'nin İsrail'le ticareti tamamen durdurması ve Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail aleyhine açtığı davaya müdahil olmasının takdirle karşılandığını dile getirdi.
Prof. Dr. Aşur, Türkiye'nin İsrail'e karşı attığı ileri seviye adımlardan dolayı takdir edilmesi gerektiğini belirterek, "Türkiye'nin gerek Güney Afrika'nın İsrail'e açtığı soykırım davasına müdahil olmasını, gerekse de İsrail'e ticari boykot uygulamasını büyük bir övgüyle karşılıyoruz. Türkiye bu ileri seviyedeki adımdan dolayı teşekkürü hak ediyor." dedi.
İsrail saldırılarına karşı sadece Türkiye'nin ticareti kısıtlamasının yeterli olmadığını savunan Aşur, İsrail'in tüm dünya tarafından işgal ettiği toprakları terk edene kadar diplomatik, siyasi ve akademik boykot ile ablukaya alınıp tüm dünya ile bağlantılarının kesilmesi gerektiğini kaydetti.
Gazze direnişi dünya milletlerini küresel çapta etkiliyor
Aşur, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye yönelik saldırılarında savaşın başında belirlediği hedeflerin hiçbirisine ulaşamadığına işaret ederek şunları söyledi:
"Bu savaş Filistin halkının ne kadar güçlü olduğu ve Filistin direnişinin kahramanlığını gün yüzüne çıkardı. Filistinli direnişçilerin yer altındaki sınırlı alanda verdiği mücadeleye karşı uluslararası her türlü mali, askeri ve siyasi alanlarda destekler alan İsrail, bir zafer veya savaşın başında belirlediği hedeflerin hiçbirini elde edemedi. Yakınlarını şehit veren Gazze halkı ve evlatlarından, torunlarından ve yakınlarından ölenlerin sayısı 60'tan fazla olan Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'de sabır gördük. Bu durum, özellikle Müslüman olmayan dünya milletlerini düşünmeye itti ve çok sayıda kişinin İslam'a girmesine vesile oldu."
Filistinlilerin inancı, şehadete sevinmeleri ve işgal altındaki topraklarının kurtarılmasındaki ısrarının dünyayı küresel çapta etkilediğinin altını çizen Aşur, Aksa Tufanı ve sonrasındaki savaşın küresel düzendeki eşitsizliği, adaletsizliği ve insan haklarının bir yalan olduğunu ortaya çıkardığı görüşünü paylaştı.
Aşur, İsrail Savaş Kabinesi'ndeki bazı yetkililerin, "Bunun Hamas ile İsrail arasında olan bir savaş olmadığı, İslam ve Batı'dan oluşan iki medeniyet arasındaki savaş olduğunu" ifade ettiklerini bildirerek, Gazze'ye yönelik savaşta ABD'nin yanı sıra Fransa, Almanya ve İngiltere gibi ülkelerin de işgali desteklemesi neticesinde halkların hükümetlere karşı tüm dünyada protestolar düzenlediğini anımsattı.
"Yeni bir sistem artık kaçınılmaz"
İsrail'in uluslararası kanunları ve uluslararası kuruluşların aldığı kararları hiçe sayarak sağlık personeli, basın çalışanları ve kadın-çocuk ayırt etmeksizin sivil insanları ve yapıları hedef almaya devam ettiğini kaydeden Aşur, “Kendini savunma haklarının hangisi İsrail'in tüm bu barbarlıkları yapmasına izin veriyor? İsrail'in işlediği bu suçlara sessiz kalınması küresel sistemin çöküşünü daha da hızlandıracak.” dedi.
Aşur, dünyada İsrail'in Gazze'deki katliamı gibi katliamlara engel olacak yeni bir sistemin inşa edilmesinin artık kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak sözlerini şu şekilde tamamladı:
"İsrail, Güney Afrika'nın açtığı dava üzerine UAD'nin aldığı tedbir kararlarına dahi uymadı. Çünkü Siyonist lobiler, dünyaya hükmediyor, ABD ve Avrupa'ya hükmediyor. Bu lobi hem ABD hem de Avrupa'da karar mekanizmaları elinde tutuyor. Bu nedenle de İsrail, Birlemiş Milletler veya herhangi bir uluslararası kurumun kararlarını hiçe sayıyor. Bu da küresel sistemin başarısızlığını gösteriyor. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sürekli olarak dikkat çektiği gibi dünya 5'ten büyüktür. Gazze'de döktükleri temiz kanlar sebebiyle dünyada köklü değişimler olacak. ABD'nın yanı sıra Batı ve dünyadaki diğer birçok ülkede görülen gelişmeler de bu gösteriyor. Müslüman ülkeleri ve halklarının da Filistinli kardeşlerine destek vermesi gerekiyor. Özellikle Filistin'e komşu Mısır, Ürdün, Lübnan ve Suriye'nin Filistin'e destek için işgalciye karşı mücadele vermesi gerekiyor."