Bergusi, AA muhabirine yaptığı açıklamada bölgede artan gerilimin tehlikeli bir hal aldığını ifade ederek İsrail'in bir sene geçmesine rağmen saldırılarını devam ettirdiğine dikkati çekti.
İsrail'in hedefinin, saldırıları sürdürerek Gazze ile Batı Şeria'daki Filistin halkına yönelik etnik temizlik gerçekleştirmek olduğunu vurgulayan Bergusi, "İsrail'in amacı aynı şekilde Lübnan'ı da yok etmektir. Ayrıca İsrail saldırılarını Filistin ve Lübnan ile yeterli görmeyecek ve ateşi bütün bir bölgeye yaymak isteyecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Bergusi, "Orta Doğu haritasını tamamen İsrail'in askeri, siyasi ve ekonomik hegemonyasına açık hale getirerek yeniden çizmek isteyen bir İsrail gücünden bahsediyoruz. Bu durum sadece Filistin halkını değil, tüm Arap ve İslam halklarını hedef alıyor." ifadelerini kullandı.
"Türkiye, uluslararası kamuoyunu harekete geçmeye ve İsrail’i durdurmaya teşvik ediyor"
Filistinli siyasi isim Türkiye'nin Filistin konusunda çabalarını da takdir ettiklerini dile getirdi.
Bergusi, sözlerine şöyle devam etti:
"Biz Türkiye halkını takdir ediyoruz ve Türkiye halkının geçmişten bugüne Filistin halkını nasıl sevdiğini çok iyi biliyoruz. Türkiye'nin son dönemde en çok takdir ettiğimiz kararı Türkiye'nin İsrail ile ekonomik ilişkilerini kesme kararı oldu.
Bu, İsrail'e boykot ve yaptırım uygulama çağrımıza örnek bir yanıt oldu ve dolayısıyla Türkiye'nin bunu yapmaya devam edeceğini ve diğer ülkeleri de aynı şeyi yapmaya teşvik edeceğini umuyoruz. Türkiye sadece bize destek vermekle kalmıyor, uluslararası kamuoyunu harekete geçmeye ve İsrail’i durdurmaya teşvik ediyor."
"İsrail, Ayşenur gibi aktivistleri Filistin halkıyla dayanışma içinde oldukları için hedef alıyor"
Bergusi, İsrail askerleri tarafından işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilere destek amacıyla düzenlenen barışçıl bir gösteride kasten hedef alınarak öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi'yi de açıklamasında unutmadı.
İsrail'in daha önce de insan haklarını aktivistlerini engellemeye çalıştığına dikkati çeken Bergusi, "İsrail, Ayşenur Ezgi Eygi gibi insan hakları aktivistlerini Filistin halkıyla dayanışma içinde oldukları için hedef alıyor. Bu yeni bir şey değil. Bildiğiniz gibi İsrail askerleri Rachel Corrie adlı başka bir Amerikan vatandaşını Filistin’de yaşanan ev gasbını durdurmak isterken buldozerlerle öldürdü. Hatta o sadece Amerikalı değil aynı zamanda Yahudi olmasına rağmen Filistin halkının hakkını aradığı için öldürdüler." diye konuştu.
İsrail ordusunun düzenlediği saldırılarda insan hakları aktivistlerinin yanı sıra gazetecileri ve sağlık çalışanlarını da hedef aldığını hatırlatan Bergusi, şunları aktardı:
"Gazeteci Şirin Abu Akile'yi de Filistin’deki gerçekleri aktarmasını engellemek için katlettiler. Aynı şey doktorlarımızın öldürmesinde de geçerli. İsrail'in öldürdüğü 881 doktor, sağlık görevlisi ve hemşiremiz var, İsrail'in öldürdüğü 173'ten fazla gazeteci var. Hedefler aynı. Bu dünyada eşi benzeri görülmemiş bir soykırım."
"Her çocuğun öldürüldüğünü görünce yüreğim yanıyor."
Bergusi, Filistinli çocukların güvenli ve mutlu bir şekilde yaşaması için çalıştıklarını ifade ederek, öldürülen her çocuk için yüreğinin yandığını söyledi.
Filistinli yetkili sözlerini şöyle tamamladı:
"Halkımıza mesajım, kendilerinin çok fedakârlık yapmış büyük insanlar olduklarını unutmamalarıdır. Her çocuğun öldürüldüğünü görünce yüreğim yanıyor. Beni en çok etkileyen şey bir çocuğun iki elini de kaybetmesi yani bir İsrail bombardımanı sonrası iki kolunun kesilmesi oldu. O çocuk sadece 5 yaşındaydı ve annesine şunu soruyordu: 'Anne büyüdüğümde ellerim tekrar yerine gelecek mi?'
Elbette zor ve acımasız bir sahneydi, çünkü şu anda Filistin'de elleri veya ayaklarını savaş sebebiyle kaybetmiş 1300’den fazla çocuk var. Şu anda anne ve babasını şehit vermiş en az 20 bin çocuk var. En az 17 bin çocuk şehit oldu. Bu nedenle Filistinli çocukların güvenli, mutlu ve emniyet içinde yaşayacağı bir geleceğe ulaşmak için çalışıyoruz."