Analiz

Netanyahu sanık kürsüsünde: Süreç nasıl işleyecek?

Hukukçu Dr. Abdullah Musab Şahin, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun hangi suçlarla yargılandığını ve yolsuzluk davası sürecinin nasıl ilerleyeceğini AA Analiz için kaleme aldı.

Abone Ol

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun yolsuzluk davasında sorgu süreci 10 Aralık 2024'te başladı ve ilerleyen süreçte devam edecek. İsrail’in geçirdiği olağanüstü süreç, savaş şartları veya güvenlik endişesi gibi sebeplerle bu davaların ertelenmesi Netanyahu ve İsrailli bakanlar tarafından bir kez daha talep edildiyse de talep bu sefer reddedildi. Başbakanın yolsuzluk davası 2016'dan itibaren başlayan soruşturmalar silsilesini ve üç suçlamayı kapsıyor.

Dava ne zaman başladı?

Yolsuzluk davası esas itibarıyla uzun bir süreci ifade ediyor. Bir başka tabirle, bu dava yeni başlamadı. Öte yandan, yolsuzluk davası başlığı altında Netanyahu’ya yönelik birden fazla suçlama var. Yolsuzluk davası olarak adlandırılan yargılama 2016'da başlayan, farklı suçlara ilişkin iddiaları içeren ve devam eden bir süreç olarak anlaşılmalı.

Yolsuzluk davası kapsamındaki iddialara ilişkin ilk soruşturmalar 2016'nın son günlerinde başlamıştı. Bu soruşturmalar neticesinde 2019'da savcılık tarafından Netanyahu’ya yönelik üç suça ilişkin suçlamalarla iddianame hazırlandı.

Bu davaların ilk duruşması 2020'de Kudüs Bölge Mahkemesinde yapıldı. İlk olarak şahitler dinlendi. Dava kapsamında 120 civarında şahidin var olduğu biliniyor. Davalar daha sonra 7 Ekim sonrası süreç ya da olağanüstü dönem şartları ileri sürülerek ertelendi. Geçen senenin aralık ayında Kudüs Mahkemesi bu konudaki ifadeleri dinlemeye tekrar başlamıştı. Ancak hemen sonrasında Netanyahu’nun erteleme talebi kabul edildi ve süreç tekrar ertelendi. İlerleyen dönemlerde şahitler tekrar dinlendi. Geçen günlerde ise Netanyahu ve kabine mensuplarının davayı erteleme talepleri bu kez reddedildi ve Netanyahu’nun suçlamalara ilişkin ifade verme süreci başladı.

Yolsuzluk davası kapsamındaki dosyalar

Bu soruşturmalar neticesinde ortaya çıkan iddianamede suç teşkil eden üç eylem mevcut. Netanyahu iddianamede dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma ve rüşvet suçlarını işlemekle suçlanıyor.

İlk dosyada başbakanın ve eşinin siyasi birtakım kayırmalar karşılığında zengin iş adamlarından hediyeler aldığı iddianameye yansıyor. Dolandırıcılık ve görevi kötüye kullanma kapsamında ele alınan dosyada, Netanyahu'nun film yapımcısı İsrail vatandaşı Arnon Milchan’dan ve Avustralyalı milyarder James Packer’dan yaklaşık 210 bin dolar değerinde mücevher, şampanya ve uçak bileti aldığı iddiası var. Alınan bu hediyelere karşılık, Netanyahu'nun kamu gücünü bu kişiler lehine kullandığı suçlaması da söz konusu.

Yolsuzluk davaları kapsamındaki diğer dosya ise dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma suçlarına ilişkin. Bu dosya, Netanyahu'nun piyasadaki rekabet gücünü azaltmaya yönelik yasal düzenlemeler yapması şeklinde açıklanıyor. Yediot Ahronot gazetesinin sahibi Arnon Mozes ile Netanyahu’nun, gazetenin yayın politikasının iktidar lehine olması karşılığında rakip Israel Hayom gazetesini olumsuz etkileyecek yasal düzenlemelerin hükümet tarafından onaylanması konusunda anlaştığı iddia ediliyor.

Diğer dosya ise Netanyahu ve bir iletişim şirketi arasındaki ilişkiye odaklanıyor. Bu dosyada dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma suçlamalarının yanında rüşvet suçlaması da var. Netanyahu'nun, Bezeq Telecom Israel’in kontrolündeki bir haber sitesinde kendisi ve eşi Sara Netanyahu için olumlu haber yapması karşılığında şirkete, kamu gücünü kullanarak 500 milyon dolar tutarında ayrıcalıklar sağladığı iddia ediliyor. Bir başka tabirle, Netanyahu’nun iletişim şirketinin lehine olacak düzenlemeler karşılığında kendisi için olumlu haber yaptırdığı iddiası mevcut.

Erteleme talepleri

Netanyahu, yolsuzluk davası kapsamındaki suçlamalara karşılık gelecek haftalarda sık sık mahkeme önüne çıkacak. Netanyahu geçmişte yolsuzluk davasıyla karşı karşıya kalacağını anladığında İsrail'in mahkeme sistemini bozmak için reform adı altında yasal düzenlemeler de dahil olmak üzere çeşitli hamlelerde bulunmuştu. İsrail başbakanı, Kovid-19 salgını, 7 Ekim süreci ve şu anda Gazze, Suriye ve Lübnan’da yaşanan durumları bu duruşmaların ertelenmesi için ileri sürmüştü.

Geçen hafta kabine mensupları tarafından da erteleme talebinin mahkemeye iletildiği medyaya yansıdı. Suriye'deki son gelişmelere değinilerek bu dava için özel bir yargılama usulü veya duruşma tarihinin ötelenmesi talep edildi. İleri sürülen erteleme talepleri geçtiğimiz aya kadar kabul edilmişti. Ancak Kudüs Bölge Mahkemesi başbakanın yolsuzluk davasının ertelenmesine ilişkin son talebi reddetti. Kısacası, Netanyahu’nun önümüzdeki süreçte haftanın 3 gününde ve günde yaklaşık 5-6 saat boyunca mahkemede bulunması bekleniyor. Bu sürecin birkaç hafta kadar ya da bir ay sürmesi beklenebilir.

Süreç ve muhtemel gelişmeler

Gelecek haftalarda Netanyahu’nun yoğun şekilde beyanlarını ve savunmasını yapması bekleniyor. Dolayısıyla savunmanın ana hatlarının kamuoyuna yansıması biraz daha sürecektir. Netanyahu, bu yargılamalara ilişkin suçlamaları kesin surette reddediyor. Nitekim önceki akşam yaptığı basın toplantısında bu dosyaların bir cadı avı olduğunu ve ülke içindeki muhalefet tarafından kendisini görevden etme amacını taşıdığını beyan etti ve kendisinin savaş halinde olduğunu da defalarca vurguladı.

Bütün bunların yanında Netanyahu’nun 2016'dan beri devam eden süreci haberleştiren gazetecileri de hedef aldığı görüldü. İlerleyen günlerde Netanyahu’nun ülke içindeki muhalefete, yargı organlarına veya medyaya ilişkin söylemlerini sertleştirmesi beklenebilir.

Tekrar ertelenmemesi halinde bu davanın bir sene içinde sonuçlanacağı öngörülebilir. Davada Netanyahu’ya yönelik dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma ve rüşvet suçlamalarının olduğundan bahsedildi. Bu suçlamalar içinde sonuç olarak en ağırı rüşvet suçlaması olacak. Çünkü başbakanın bu suçlamadan dolayı bir ceza alması durumunda hapis cezasının yanında siyasi yasak alması da mümkün. Bu durum, Netanyahu’nun politik kariyerinin sonu manasına da gelecektir.

Öte yandan, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) Netanyahu'ya yönelik savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlediği gerekçesiyle tutuklama kararı çıkardığı hatırlanmalı. Ayrıca Uluslararası Adalet Divanında (UAD) Güney Afrika’nın başlattığı ve Türkiye dahil pek çok ülkenin de katıldığı soykırım yargılamaları yakında başlayacak.

Uluslararası mahkemelerde görülen davalardaki gelişmeler Netanyahu’nun ulusal mahkemelerde devam eden yolsuzluk davası süreciyle birlikte değerlendirilmeli. Uluslararası mahkemelerdeki süreçlerin varlığı, yolsuzluk davasının daha fazla ertelenmemesi ve hızlı sonuçlanmasını tetikleyebilir.

Özetle, İsrail başbakanı birçok mahkemenin hedefinde. Bu durumda siyasi kariyerini ne kadar devam ettirebileceği tartışmaya açık. İlerleyen dönemlerde bu ağır iddia ve yargılama süreçlerinden dolayı Netanyahu’nun yerini bir başka siyasetçinin aldığını görebiliriz.

[Dr. Abdullah Musab Şahin, Hukukçudur.]

Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Orta Doğu Haber editoryal politikasını yansıtmayabilir.