Haliç Kongre Merkezi’nde başlayan Özgürlük Tufanı Kongresi, İnsan ve Medeniyet Hareketi, Uluslararası Kudüs ve Filistin Koalisyonu (GCQP) ve Al Baraka Uluslararası Yardım Derneği iş birliğiyle düzenlendi.
Filistin meselesinin farklı yönleri ve geleceğinin tartışılacağı ve 18-19 Mayıs arasında devam etmesi beklenen kongreye Hamas yetkililerinin yanı sıra dünyanın dört bir yanından lider, kanaat önderleri ve akademisyenler katıldı.
Program Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Açılış oturumuna video konferansla katılan Meşal, Filistin'e destek için toplanan farklı milletlerden herkese teşekkür etti.
İsrail ordusunun aylardır bombaladığı Gazze'de hala kayıplar vermeye devam ettiğini belirten Meşal, İsrail ordusunun birkaç gün önce Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı'nda sivil katliamları yaptığını ve sonuncusunun da az önce gerçekleştiğini söyledi.
Müslüman halkların İsrail'in Gazze'ye saldırılarını sürdüğü bu dönemde Filistin halkına desteklerini esirgemediğini vurgulayan Meşal, ABD'nin yanı sıra Avrupa ve dünyanın diğer bölgelerindeki üniversitelerde Filistin ve Gazze'yle dayanışma için gösteriler düzenleyen öğrencilere teşekkür etti.
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'de Filistin halkını açlık kriziyle öldürmeye devam ettiğini söyleyen Meşal, İsrail'in aynı zamanda Batı Şeria ve Kudüs'te de Filistin halkına karşı ihlallerini sürdürdüğünü kaydetti.
İsrail'in Filistin topraklarının ötesinde Lübnan'a da saldırılarını sürdürdüğüne işaret eden Meşal, "Gazze halkı, işgalci Siyonistlere ve onlara destek çıkan ABD'ye karşı dik durmaya devam ediyor." dedi.
Meşal, Gazze'deki Filistin halkına karşı soykırım suçlarının dünyadaki insanların kalitesini ortaya koyduğunu vurgulayarak, Gazze'deki gelişmelerin aynı zamanda Müslümanlara bilinç aşıladığını da kaydetti.
İsrail'in Gazze'de sonuç elde edemediği için "gerçek anlamda yenildiğini" belirten Meşal, "Bugün işgalciye gerçek bir yenilgi yaşatma fırsatı yakaladık." diye konuştu.
Dünyada bir değişimin eşiğinde olma fırsatı yakaladıklarını belirten Meşal, Gazze'deki direniş gruplarının İsrail'e karşı mücadelelerini sürdürmeye kararlı olduklarını ifade etti.
Müslümanların da 7 Ekim'den beri devam eden Aksa Tufanı'nda Gazze'ye odaklandıklarını ve bu şekilde devam etmeleri gerektiğini aktaran Meşal, Arap ve İslam ülkelerindeki Müslümanlara meydanlarda Filistin'e destek için büyük gösteriler düzenleme çağrısında bulundu.
Meşal, özgür basın organlarının da işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanan gelişmeleri olduğu gibi aktarması gerektiğini dile getirerek, tüm ülkelere İsrail aleyhinde dava açan Güney Afrika'ya katılmaları çağrısı yaptı.
Müslümanların Gazze'deki savaşı durdurması için İsrail'e karşı direnişi doğrudan desteklemesi talebinde bulunan Meşal, Selahaddin Eyyubi döneminde olduğu gibi bugün de Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü için tüm Müslüman halkların "cihat sorumluluğu alması" gerektiğini ifade etti.
İsrail ve ABD gibi destekçilerine karşı siyasi bir cephe açılması gerektiğini savunan Meşal, "8 aydır devam eden katliam suçlarının durdurulmaması insanlık için utanç kaynağıdır." ifadesini kullandı.
Meşal, Arap ve Müslüman ülkelerin İsrail'e karşı birlik içinde tutum sergilemesi gerektiğini ifade ederek, Gazze'deki zulmün son bulmasının hem Arap hem de Müslüman ülkelerin çıkarına olduğunu kaydetti.
"Sizlere söz veriyoruz teslim olmayacağız"
Hamas yöneticilerinden Sami Ebu Zuhri de İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Joe Biden'ın Hamas ve Gazze'yi yok edeceğini söylemesine karşı bugün dünyanın her yerinden Gazze'ye destekler geldiğini söyledi.
Hamas'ın tüm unsurlarıyla mücadelesine devam ettiğini dile getiren Ebu Zuhri, Filistin halkının acılarının son bulması için ateşkes müzakerelerine katılmak istediklerine işaret etti.
Ebu Zuhri, Biden'in ABD'de yaklaşan seçimler için Netanyahu'ya desteklerini sürdürdüğünü ancak hem kendisinin hem de Netanyahu'nun yenilmeye mahkum olacaklarını ifade ederek, "Sizlere söz veriyoruz teslim olmayacağız." diye konuştu.
"Müslümanlar olarak kendi meselelerimizi konuşmalıyız"
Özgürlük Tufanı Kongresi organizasyon sorumlusu Fethi Abdulkadir "Filistin halkından desteklerini esirgemeyen Türk hükümeti ve halkına teşekkür ediyoruz." dedi.
İnsan ve Medeniyet Hareketi Genel Başkanı Kemal Özden, Gazze’de 76 yıl önce Nekbe’yi yaşayan ve bugün aynı felaketle yüzleşen insanlar olduğunu belirterek, 7 Ekim’in hafızalara silinmeyecek biçimde kazındığını ve Müslümanlar arasında kırılma noktalarından biri olduğuna işaret etti.
Müslümanların uluslararası kamuoyunda Filistin’e daha fazla destek olması gerektiğinin altını çizen Özden, Müslümanların kurum ve kuruluşlarıyla bir araya gelerek kendi meselelerini konuşmaları gerektiğini belirtti.
"Türkiye haklı Filistin davasının yayında olacak"
TBMM Türkiye-Filistin Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, Türkiye'nin "haklı Filistin davasının" yanında olduğunu ve olmaya devam edeceğini söyledi.
Türkiye'nin bedel ödemesine rağmen Filistin'in yanında durduğuna dikkati çeken Turan, "Başkenti Kudüs olan, egemen, bağımsız ve toprak bütünlüğü olan bir Filistin devleti kurulana kadar direnişimiz ve dayanışmamız devam edecektir." dedi.
Turan, dünyanın her yerinde protestocuların üniversiteler ve sokaklarda Gazze'nin yanında olduğunu hatırlatarak, "Bugün dünya Gazze'ye dönüştü." dedi.
"Gazze'deki katliamlara karşı duyarlılık futbol müsabakalarına ilgiden az"
Uluslararası Kudüs ve Filistin Koalisyonu (GCQP) Genel Sekreteri Munir Said, İstanbul’u yeryüzünün başkenti olarak tanımlayarak, İstanbul'da Filistin'e destek hareketlerinin bir gün dahi durmadığını söyledi.
İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki saldırılarına karşı dünyanın çoğu bölgesinde üniversite öğrencileri tarafından başlatılan protesto dalgasının bir "özgürlük tufanı" olduğu ve Filistin halkına büyük bir destek olduğunu kaydetti.
Batı ülkelerinin Filistin halkına karşı soykırım suçlarını işleyen İsrail'e siyasi ve askeri destekleri sürdürdüğünü aktaran Said, Müslüman ülkelerin de hem İsrail'i hem de destekçisi Batı dünyasını caydıracak etkin projelerden geri durmaması gerektiğine işaret etti.
Cezayir merkezli Bereket Derneği Başkanı Şeyh Ahmed İbrahimi, Filistin halkının tüm Müslümanlar adına "işgalci düşmana karşı onurlu bir direniş" sergilediğini dile getirerek, Müslüman halkların Gazze Şeridi'nin her yerinde gerçekleşen katliamlara karşı duyarlılığının futbol müsabakalarına ilgisinden az olduğunu savundu.
İbrahimi, Filistin'deki her ailenin birçok şehidi olduğu gibi Cezayir'deki her ailenin de Fransız sömürgesi sırasında şehitler verdiğine dikkati çekerek, "Cezayir halkı, 'Filistin özgürlüğüne kavuşunca gerçek anlamda özgür olacağız' diyor." ifadelerini kullandı.