Doğu Akdeniz kıyılarında Haçlı devletlerinin kurulmasından sonra buradaki Müslümanların en büyük hedefi bölgeyi onlara karşı korumak ve işgal ettikleri toprakları kurtarmaktı. Selâhaddîn-i Eyyûbî, Merciuyûn Savaşı’nı kazanıp arkasından Beytülahzân Kalesi’ni geri alarak Haçlılar’a karşı bir üstünlük kazandı. Bundan sonra Haçlılar müdafaaya çekilirken Selâhaddin devamlı taarruz durumuna geçti. Halep’i ele geçirmek ve Musul’u hâkimiyet altına almak suretiyle ülkede birliği temin etti ve böylece kendini tamamen Haçlılar’la mücadeleye verdi. Hassa birliğiyle Kerek üzerine yürüyerek Renaud de Chatillon’un topraklarını yağmaladı. Bu arada Re’sülmâ’da bulunan el-Melikü’l-Efdal de Muzafferüddin Kökböri’yi, Bedreddin Duldurum el-Yârûkī’yi ve Sârimüddin Kaymaz’ı kumandan tayin ederek bu kuvveti Saffûriye ve Akkâ istikametinde bir keşif seferine gönderdi. Kökböri ve arkadaşları, Saffûriye’ye hücuma kalktıklarında karşılarında Raimond tarafından haberdar edilen Dâviyye ve İsbitâriyye şövalyelerinden meydana gelmiş bir düşman gücü buldularsa da yapılan savaşta galip geldiler. Selâhaddin bu zaferden haberdar olunca Kerek’ten dönerek Aşterâ mevkiinde karargâh kurdu.

Her emîri tek tek görevlendiren Selehaddin her birlikten özel hücum müfrezeleri çıkardı ve bütün birliklere yanındakilerle iş birliği yapmaları direktifini verdi. Haçlılar da Dârun’dan Antakya’ya kadar olan yerlerden toplayabildikleri en büyük orduyla Saffûriye’de karargâh kurmuşlardı. Eyyûbî ordusu, Lûbye ovasında yer alan Kefer-Sebt mevkiinde mevzilendi. Sultan önceden tedbirli davranarak suların bulunduğu yerleri tuttu. Haçlılar yorgunluktan ve susuzluktan bitkin durumdaydılar; her taraftan sarıldıkları için geri dönemiyorlardı. Sultanın Memlüklerinden Mengüpars’ın tek başına ileri atılıp şehit düşmesi üzerine asker coştu ve hücuma geçerek düşmanın piyade saflarını yardı. Kökböri’nin gönüllülerinden birinin karşı tarafın bulunduğu yerdeki kuru otları tutuşturmasıyla da Haçlılar duman ve ateş içinde kaldılar. Bu sırada Raimond, Balian d’Ibelin ve Renaud de Sidon gibi kumandanlar savaşın kaybedildiğini görünce bir hücumla Müslüman saflarını yarıp canlarını kurtardılar. Bu savaş sonucunda Kerek ve Şevbek kaleleri teslim oldu, Kudüs şehriyle Kudüs Haçlı Krallığı’nın Sûr şehri dışındaki bütün toprakları ve Antakya Prinkepsliği ile Trablus Kontluğu’na ait toprakların büyük bir bölümü ele geçirildi.

Kaynak: Beyaz Tarih