Genç Ubeyd, 30 Ocak'ta yapılan esir takası kapsamında özgürlüğüne kavuştu.
Babası Muhammed Ubeyd, oğlunun serbest bırakıldığı Kudüs'teki Meskubiyye Polis Merkezi'nin önünde onu görünce, eve gitmeden önce tıbbi muayene için hastaneye götürmek için acele ettiğini anlattı.
Darp, hakaret ve aşağılanma...
İsrail, 21 Ağustos 2024'te tutukladığı Rıza'yı önce çocuk bölümünde tuttu, ardından yetişkin erkek esirlerin bulunduğu bölüme nakletti ancak Rıza her iki yerde de muamelenin kötü olduğunu ifade etti.
Rıza, Kudüs'ün İseviyye bölgesindeki evinde AA'ya verdiği röportajda, "Hapishanede bulunma tecrübesi, hastalıklar, gıda ve uyku sorunu ve darp bakımından çok zor. Esir darp, hakaret ve aşağılanmaktan başka bir şey görmüyor." şeklinde konuştu.
Hapishanelerde, esirlerin sürekli bir şekilde dayak ve küfürlere maruz kaldığı kötü bir durumun yaşandığını aktaran Rıza, şöyle devam etti:
"Yetişkinler hapishanesine nakledildiğimde, diğer mahkumlar gibi ben de dayak, hakaret ve kötü muameleye maruz kaldım. Gardiyan bir soru sorduğunda ve cevap vermediğinizde sizi döverdi."
Rıza, Megiddo Hapishanesindeki ilk 10 gününde battaniye olmadan yattığını anlattı.
Uyuz hastalığına yakalandı
"Tutuklanmamdan kısa bir süre sonra vücudumda uyuz hastalığı belirtileri ortaya çıktı." diyen Rıza, mahkemeye çıkarıldığında, hakimden tedavisini istediğini ve kliniğe sevk edilmesine rağmen cezaevine döndüğünde bu kararın dikkate alınmadığını aktardı.
"Bir cezaevi görevlisinin vücudundaki hastalığı gördüğünü ama hiçbir şey yapmadığını" belirten Rıza, "çok sayıda tutuklunun aynı cilt hastalığından muzdarip olduğunu, kendilerine sadece merhem ve ilaç hapları verildiğini, ancak bunların hiçbir işe yaramadığını" söyledi.
Buruk sevinç
Rıza, serbest bırakılan mahkumlar listesinde yer almayı beklemediğini ve kendisinin de bu listeye dahil olduğunu öğrendiğinde çok mutlu olduğunu kaydederek, "5 yıl daha hapis yatmam bekleniyordu. Listede olduğumu duyunca çok mutlu oldum çünkü ailemin yanına dönüp tedavi olacağım. Hastalık (uyuz) beni çok yormuştu, hapishane idaresi de hastalığımı umursamıyordu." dedi.
Rıza Ubeyd'in babası Muhammed de oğlu Rıza'nın serbest bırakılmasının kendisini mutlu ettiğini, ancak diğer oğlu Diya'nın (19 yaşında) hapishanede kalacağı için sevinçlerinin yarım kaldığını ifade etti.
Rıza'nın esir değişim anlaşmasından önce birkaç duruşmasının olduğunu, onun ve Diya'nın çıkacağını beklediğini ancak Rıza'ya 5 yıl hapis cezasının verildiğini aktaran baba Ubeyd, şunları söyledi:
"İsrail istihbaratı perşembe sabahı erkenden beni aradı ve gelmemi istedi. Daha önce bu anlaşmayı beklemediğim için sevincim çok büyüktü. Bir oğlum hapiste kaldığı için sevincimizi buruk yaşıyoruz. Çocuklarımı sadece mahkemelerde gördüm. Cezaevinde iletişim kuramadım, haklarında haber alamadım. Ne yediklerini, nasıl uyuduklarını bilmiyordum. Oğlum Diya şu anda hâlâ cezaevinde. Mahkemede bana dövüldüğünü söylemişti, vücudunda da darp izleri vardı."
İsrail sevinç yaşamamızı yasakladı
Baba Ubeyd, İsrail istihbaratının serbest kalan oğlu için herhangi bir sevinç gösterisine ev sahipliği yapmasına ya da sevinç işaretleri konusunda kendilerini uyardığını aktararak, "Bana bir araya gelmenin yasak olduğunu, arkadaşlarının da kendisini görmeye gelmesinin yasak olduğunu söylediler." dedi.
Oğlu Rıza'yı serbest bırakıldıkları noktadan teslim almaya gittiklerinde İsrail askerlerinin telefonlarına el koyduğunu, uzun saatler yemeksiz bıraktıklarını ve tuvalete de dahi izinle gidebildiklerini ifade eden Ubey, sözlerini şöyle tamamladı:
"Oğlumu ilk gördüğümde şok oldum. Hastalık bedenini bitap düşürmüş. Daha önce böyle birşey görmemiştim. Oğlumu teslim aldıktan sonra muayene ve tedavi görmesi için ambulansla hastaneye götürdüm."
Filistin Mahkumlar Medya Ofisinden yapılan açıklamaya göre, dün 30'u çocuk, 32'si müebbet hapis ve 48'i ağır hapis cezasına çarptırılmış 110 Filistinli esir serbest bırakılmıştı.
Serbest bırakılan 110 Filistinli esirden 66'sı Ramallah'a, 15'i Doğu Kudüs'e, 29'u Gazze'ye gönderilmişti.
Filistinli insan hakları örgütlerine göre, İsrail hapishanelerinde 10 binden fazla Filistinli esir bulunuyor ve bunların yaklaşık 600'ü müebbet hapse mahkum.
