Mugaysib, bir süredir çalışmalarını sürdürdüğü ve İsrail'in yoğun saldırıları altında bulunan Gazze'nin güneyindeki Refah kentinden, AA muhabirine çevrim içi değerlendirmelerde bulundu.
Refah'ın 1,5 milyondan fazla Filistinliye ev sahipliği yaptığı ve Gazze Şeridi'nin en kalabalık bölgesinden biri olduğunu hatırlatan Mugaysib, 6 Mayıs'ta İsrail ordusunun kara saldırılarının başlamasıyla buradaki insanların paniklediğini ve böyle bir tehdit karşısında Refah'ın batısı ile Gazze Şeridi'nin ortalarına hareket etmeye başladığını belirtti.
Mugaysib, 6 Mayıs'ta Refah'ta üç hastanenin olduğunu, bunlardan ikisinin Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığına ve diğerinin ise MSF'ye ait olduğunu belirterek saldırılar sonrası MSF olarak risk altında kalmamak için hastaneyi tahliye etmek zorunda kaldıklarını, buradaki ekipleri de Han Yunus bölgesine sevk ettiklerini kaydetti.
Sağlık Bakanlığının ise faaliyetlerini Han Yunus'taki Nasır Hastanesine taşımak zorunda kaldığını vurgulayan Mugaysib, Refah'ta sadece iki sahra hastanesinin kaldığını ifade etti.
Mugaysib, "Bu hastaneler orada bulunan eksiklikleri ve insanların ihtiyaçlarını dahi karşılayamıyor. Sahra hastanelerine değil, normal hastanelere ihtiyacımız var. Sahra hastaneleri acil durumlarda çalışabilir ancak insanların büyük ihtiyaçlarını karşılayamaz." dedi.
"Gazze'nin kuzeyinde artık hastane yok"
Gazze Şeridi'nde çok sayıda yıkılmış hastanenin olduğunu kaydeden Mugaysib, "Sağlık sistemin savaşın başladığı 7 Ekim 2023'ün ilk haftalarında zaten çökmüş ve zarar görmüştü. Çünkü İsrail doğrudan ya da dolaylı olarak sağlık kliniklerini veya hastaneleri hedef alıyordu. Sağlık Bakanlığı, bu savaşta 400'den fazla sağlık çalışanının öldürüldüğünü bildirdi. Şu anda Gazze'de Nasır Hastanesi ve Aksa Şehitleri Hastanesi kısmi olarak faaliyet gösteriyor. Gazze'nin kuzeyinde artık hastane yok." ifadelerini kullandı.
Mugaysib, İsrail'in Han Yunus kentinde düzenlediği, birkaç ay süren operasyonun ardından şehrin büyük oranda yıkıldığını, burada bulunan ve kısmi hizmet veren Nasır Hastanesinde bulunan toplu mezarlardaki cansız bedenlere, MSF çalışanlarının şahit olduğunu kaydetti.
Han Yunus'taki Nasır Hastanesinin yeniden kısmen hizmet vermeye başladığını söyleyen Mugaysib, MSF olarak cerrahi ve travma bölümlerinde hizmet verdiklerini ve sahip oldukları 22 yatak kapasitesinin tamamıyla dolduğunu belirtti.
"Gazze'de 10 binden fazla hasta farklı ülkelerde tedavi için yurt dışına çıkmayı bekliyor"
Mugaysib, "Maalesef 6 Mayıs'tan bu yana Gazze'ye hiçbir tıbbi yardım ulaşmadı. Bu nedenle birçok tıbbi üründe eksiklik yaşıyoruz. Refah Sınır Kapısı yakında açılmazsa büyük bir kırılma yaşanacak ve bunun Gazze Şeridi'nde yürüttüğümüz tıbbi faaliyetler üzerinde büyük bir etkisi olacak. Bu, sadece MSF için değil, tüm aktörler için geçerli." dedi.
Refah Sınır Kapısı'nın açılmasına dair bir haber alamadıklarının altını çizen Mugaysib, Gazze'ye giriş yapmayı ve buradan ayrılmayı planlayan personelin hareket edemediğine işaret ederek şunları kaydetti:
"Özel tedaviye ihtiyaç duyan ve Refah'ı geçerek Türkiye, Katar, Kahire ve Paris'e gitmesi gereken çok sayıda Filistinli hasta var. Son 10 gündür hiçbir hasta sınırı geçmedi. 6 Mayıs'tan önce bile sınır geçerek başka ülkelerde tedavi için bekleyen hastaların listesi çok genişti. 10 binden fazla hasta farklı ülkelerde tedavi görmek için yurt dışına çıkmayı bekliyor. Savaşın başlangıcından bu yana durum her geçen gün daha kötüye gidiyor. Gazze'de sağlık sistemi çökecek demiyoruz, zaten savaşın ilk haftalarında zaten çökmüştü. Gazze'de eğer bu durum bu şekilde sürerse, yüzlerce yıllık katastrofik bir tıbbi felaket olacaktır. "
Gazze'de son birkaç ayda çok sayıda bulaşıcı hastalığın görüldüğünü belirten Mugaysib, yaz döneminde bunların daha da artmasının öngörüldüğünü aktardı.
Mugaysib, Gazze'de çok sayıda bulaşıcı olmayan hastalığın da olduğunu söyleyerek "Kalp hastaları tedavi olamadığı için ölüyor. Kanser hastanesi olmadığı için kanser hastaları ölüyor. Gazze'deki durum tıbbi açıdan gerçekten kritik ve felaket boyutunda. Gazze'nin kuzeyinde bazı insanlar açlık nedeniyle öldü. Gıda eksikliğinden çocuklar öldü. Eğer savaş durmazsa durum daha kötüye gidecek." diye konuştu.