Gazetede yer alan “Neden bazı dindar Siyonistler Gazze'yi kutsal bir savaş olarak görüyor?” başlıklı yazıda, İsrail’deki dindar Siyonistlerin ülke nüfusunun yüzde 14’ünü oluşturduğu ve bu kesimin “Ürdün Nehrinden Akdeniz’e kadar olan bölgeyi Yahudilerin yönetmesine” inandığı belirtildi.

Yazıda, dindar Siyonistlerin son yıllarda ordu, hükümet ve toplumda etkilerini büyük ölçüde artırdığı belirtilerek, aşırıcı ideolojilerinin de Gazze’ye saldırıların şekillenmesinin parçası olduğu vurgulandı.

Dindar Siyonistlerin çoğunun aşırı sağ görüşleri benimsediği, Hamas ile ateşkes ve esirlerin serbest bırakılmasına yönelik ateşkes sürecine karşı çıktığı kaydedilen yazıda, Gazze’ye ulaştırılmaya çalışılan insani yardımları da defalarca engellediklerine işaret edildi.

Yazıda, dindar Siyonistlerin 7 Ekim saldırısını “Filistinlilerle barış yapılamayacağı iddialarının kanıtı” ve Gazze’yi işgal etmelerini “dini bir zorunluluk” olarak gördükleri kaydedildi.

Hamas: İsrail saldırılarının durdurulması en önemli önceliğimiz Hamas: İsrail saldırılarının durdurulması en önemli önceliğimiz

Gazze’de yaşayan 2.3 milyon Filistinlinin buradan çıkarılmasını savunan dindar Siyonistlerin bu düşüncesinin bazı aşırı sağcı siyasetçiler tarafından da benimsendiği hatırlatılan yazıda, İsrail ordusu eski başpsikoloğu Reuven Gal’e göre 30 binden fazla Filistinlinin öldüğü saldırıları askerlerin birçoğunun “askeri operasyon değil, kutsal savaş olarak” gördüğü aktarıldı.

Yazıda, İsrail’in siyasi merkezinin belirgin şekilde sağa kaymasına rağmen dindar Siyonistlerin toplumun ana akımıyla çelişen görüşte oldukları ancak İsrail'in Kanal 12 televizyonunun ocak ayındaki anketine göre Gazze’de yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerinin kurulmasına olan desteğin yüzde 38 olduğuna işaret edildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun hükümeti kurabilmek için birçok dindar Siyonist partiyle anlaşma yaptığına dikket çekilen yazıda, Başbakan'ın siyasi geleceğinin de bu partilere bağlı olduğu yorumuna yer verildi.