Türkiye

Soylu: 117 bin uyuşturucu satıcısı cezaevinde

Abone Ol

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şu anda uyuşturucu satıcısı 117 bin kişinin cezaevinde olduğunu belirterek "Ayağını kırarız' diyoruz ya, onlara nefes aldırmamak için güvenlik güçleri arkadaşlarımızla büyük bir mücadele içerisine giriyoruz." dedi.

Şahinbey Kongre Merkezi'nde düzenlenen "En İyi Narkotik Polisi Anne Projesi Eğitim Programı"nda konuşan Soylu, uyuşturucunun tüm dünyayı sardığını söyledi.

Uyuşturucuyla mücadelenin tüm dünyanın ortak sorunu olması gerektiğini belirten Soylu, uyuşturucunun dünyada yeni icat edilen bir şeyin olmadığını, lojistik imkanlar ve kimya geliştikçe uyuşturucu çeşitliliğinin arttığını ifade etti.

Dünyanın bir ucundan diğer bir ucuna uyuşturucu sevkiyatının yapıldığını dile getiren Soylu, "Bugün Almanya'da esrar bulundurmak ve içmek serbest oluyor. Bunlar kafayı yemiş." dedi.

ABD'nin demokrasi bahanesiyle Irak ve Afganistan'ı işgal ettiğini vurgulayan Soylu, "Amerika Afganistan'ı işgal ettiğinde Afganistan'da 17 bin hektarda afyon yani eroin üretimi vardı. Bu Amerika'nın zamanında 300 bin hektara çıktı. Yani 10 binlerce ton uyuşturucuyu oradan dünyaya sevk ettiler." ifadesini kullandı.

Uyuşturucu ile mücadelenin sonuna kadar gideceklerinin mesajını veren Soylu şöyle devam etti:

"Sahayı baskıladık. İran ve Afganistan üzerinden gelen eroin rotasını bir şekilde ülkemizden uzaklaştırdık. Geçen yıl yaklaşık sadece polisimiz ve jandarmamız 2021 yılında 22 ton eroin yakaladılar. 3-4 ton da gümrük yakaladı, toplamda 25-26 ton Türkiye eroin yakalamış oldu. Biz bu eroini nerede yakaladık? Eskiden doğudan yani Ağrı, Van, Hakkari o hatlardan Türkiye'ye uyuşturucu girerdi. Biz bunun ancak yüzde 20'sini orada yakalardık, yüzde 80'i batıya giderdi. Öyle bir mücadele ortaya koyduk ki şimdi yüzde 74'ünü Ağrı, Van ve Hakkari'de yakalıyoruz. Böylece o sınırımıza geldiği andan itibaren orada engellemeye çalışıyoruz. Bu sefer eroin hattını Türkiye'de yakalandığı için Akdeniz hattı üzerinden Avrupa'ya geçirmeye çalıştılar."

Soylu, "Uyuşturucu satıcılarının ayaklarını kırın" dedikten sonra ilk kez uyuşturucu satan ve yakalanan kişi sayısının 2019 yılındaki 19 bin seviyelerinden 2021'de 15 bin seviyelerine düştüğünü ve şu anda ilk kez 12 bin seviyelerine indiğini dile getirdi.

TOPYEKUN MÜCADELE

Ortaya koydukları tedbir ve mücadelenin sonuçlarını aldıklarını aktaran Soylu şunları kaydetti:

"Topyekûn bir mücadele ortaya koyduk. 'Allah evlat derdi vermesin.' diye dua ederek kenara çekilmedik. Dua tamam ama bizim inancımız der ki 'Gayret de edeceksin'. İşin sadece imalat, ticaret tarafında değil, talep tarafında da çalışıyoruz. Üzerinden bir gram da yakalasak dahi gözaltı uyguluyoruz, yasal işlem yapıyoruz. İşin talep tarafından desteğe ihtiyacımız var. Hem desteğe ihtiyacımız var hem de destek olmamız lazım. Her şey kolluk değil, polis değil, bunun için bilimden de destek alıyoruz, araştırmalar yapıyoruz. Araştırmalarımız sonuçları işte bu projeyi bu aşamaya getirdi. Narkolog adlı bir araştırma yaptık ve bunu sürekli olarak güncelliyoruz. Uyuşturucu şüphelilerine soruyor, onlara sorduklarımızın karşılığında cevaplarını alıyoruz."

ARKADAŞ ÇEVRESİ

Bakan Soylu, yaptıkları araştırmalarda çocuklara uyuşturucuyu ilk tavsiye edenlerin yüzde 78'inin arkadaşı, eşi ve dostu olduğu ortaya çıktığını belirtti.

Soylu şöyle devam etti:

"Böylece En İyi Narkotik Polisi Anne projesine başlamış olduk. Genelde algımızda olan uyuşturucu kullanan çocukların düzensiz ailelerde büyüdüğü, parçalanmış veya anne-baba ayrı ailelerde büyüdüğü şeklindeydi. Bu konuda da bu şekilde bir anlayış olduğu için 'Benim çocuğum yapmaz.' kanaati ve rahatlığı vardı. Ancak yaptığımız araştırmalarda gördük ki iş öyle değil. Kullanıcıların yüzde 80'nin üzerindekilerin annesi ev hanımı. Büyük çoğunluğunun anne ve babası birlikte, yani bir aile düzeni içerisinde yaşıyor. Hatta 'Uyuşturucuyu nerede kullanıyorsunuz?' sorusuna 'kendi evimde' cevabı yüzde 47 ile Türkiye genelinde birinci çıkıyor. Yani her şey aslında anne ve babanın gözü önünde oluyor. İş bu sonuçları görünce anneler üzerinde bir farkındalık projesi ortaya koymaya çalıştık. Çünkü bir uyuşturucu kullanıcısının farkına varmasının da kendine ait ipuçları ve özellikleri var. Eğer hangi davranışın neyi tarif ettiğini bilmesi... Allah göstermesin evladınızın gözlerinizin önünde bir uçuruma yuvarlandığını fark edemezsiniz. Bir projeyle şu ana kadar yaklaşık 1 milyon 90 bin anneye ulaşmış olduk. Proje sadece annelerle sınırlı değil. Babalara da ülkemizde yaşayan yabancı ailelere de aynı şekilde eğitim veriyoruz ve başka alt gruplara da eğitim veriyoruz. Bu sayede bu yıl içerisinde 5 milyona yakın insanımıza ulaştık. Bunun sayısını artırma gayretindeyiz."

AİLELERE DESTEK

Anne, baba ve ailelerin uyuşturucu karşısında yalnız olmadıklarını ve onların emrinde olduklarını vurgulayan Soylu, "Kullanıcı ailelere de sesleniyorum, biz onların yanındayız. Bu bir hastalıktır, kanser gibi bir hastalıktır, bununla bir ömür boyu uğraşacaktır. Belki bir dönem temiz kalır ama eğer ondan elimizi çekersek bir sıkıntıya düştüğü andan itibaren o yolculuğu seçebilir. Onun için aileye destek, anneye destek aslında çocuğa ve geleceğe destek demektir. Yani bunun ömür boyu tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunu ve bundan vazgeçmememiz gerektiğini bilmeliyiz." ifadesini kullandı.

İHBAR ETMEKTEN İMTİNA ETMEYİN

Herkesin UYUMA ihbar hattı uygulamasını kullanması gerektiğini dile getirerek şu ana kadar 541 bin kişinin bu uygulamayı indirdiği ve 47 bin ihbar yapıldığı bilgisini paylaşan Soylu, "En küçük bir torbacıyı bile ihbar etmekten imtina etmeyin. UYUMA uygulaması üzerinden yapılan ihbarlar tamamen gizlidir, bundan hiç şüpheniz olmasın. 'İhbar ettim diye başıma bir iş gelir mi?' diye hiç kimse düşünmesin. Bize ihbar yeter. Biz ihbar edenin kimliğine bakmıyoruz. Gittin boş çıktı, önemli değil. Ama bir ihbar doğru çıkarsa o belki birçok kötülüğü silip atacak. Yapılan her ihbarı değerlendiriyoruz. Bazen bir kullanıcı ihbarı yapılır, orada bir torbacıya ulaşırız, oradan onu bütün Türkiye, dünya ve coğrafyaya pazarlayan bir uyuşturucu baronuna ulaşırız ve birçok çocuğun, gencin, insanın zehirlenmesinin önünü engellemiş oluruz." şeklinde konuştu.

UYUŞTURUCU SATICILARI

Uyuşturucu satıcılarına yönelik mücadelelerden bahseden Bakan Soylu, "İçişleri Bakanı olduğumuzda 36 bin kişi vardı cezaevinde. Şu anda kaç kişi var biliyor musunuz? 117 bin kişi var uyuşturucu satıcısı. 'Ayağını kırarız' diyoruz ya, onlara nefes aldırmamak için güvenlik güçleri arkadaşlarımızla büyük bir mücadele içerisine giriyoruz. 220 bini kişi var toplam cezaevlerinde, 117 bin kişi uyuşturucu satıcısı. Bunların dışarıda olduğunu düşünün. Buna ait büyük bir mücadele veriyoruz." dedi.

OPERASYONLAR ARTIYOR

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, uyuşturucuyla mücadelede "kökünü kurutma" operasyonları yaptıklarını belirterek, "Operasyonlarımızı gittikçe artırıyoruz, 80 bin operasyondan 180 bin, 190 bin operasyona kadar çıktık." dedi.

Şahinbey Kongre Merkezi'nde düzenlenen "En İyi Narkotik Polisi Anne Projesi Eğitim Programı"nda konuşan Soylu, uyuşturucu kullanımının önüne geçmek için valilik, belediye ve kaymakamlıklarla mücadeleyi ortaya koyduklarını söyledi.

Operasyonları gittikçe artırdıklarını aktaran Soylu, şöyle konuştu:

"İllerde 42 kriterle, ilçelerde 32 kriterle her ay, her yıl misliyle takip ediyoruz. En çok ne kullanıldı? Hangi yaşta kullanılıyor? Nasıl başlamış? Bütün bunları değerlendiriyoruz. Aynı zamanda kanalizasyonlar var ya 62 vilayetten kanalizasyonlardan atık alıyoruz. Onları üniversitelerde işte Yeşilay burada Allah razı olsun. Biz Yeşilay'la çalışıyoruz. Onları ölçüyorlar her 3 ayda bir her ili takip ediyoruz. Ne kullandılar, ne kullanıyorlar. 112'ye gelen ihbarları, Yeşilay'a gelen bildirimlerin aynı zamanda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına, Sağlık Bakanlığına gelen ihbarları, yakaladıklarımızı her birini değerlendiriyoruz. 42 kriterle beraber bunları ölçüyoruz, ölçmeye devam ediyoruz. Aynı zamanda bu kadar mı? Hayır. Bütün bunlarla birlikte operasyonlarımızı gittikçe artırıyoruz, 80 bin operasyondan 180 bin, 190 bin operasyona kadar çıktık. Sahaya basıyoruz. Bazen mahalleleri kapatıyoruz. O mahallelere giriş çıkış kimlikle, polisten izin alarak... İlk önce zannettik ki mahalleli bize kızacak. 'Ya mahallemize giremiyoruz.' Oysa İstanbul'un birçok yerinde yaptık. Türkiye'nin birçok yerinde yaptık. Mahalleli de 'Allah razı olsun biz buna razıyız yeter ki siz şu işi temizleyin.' Onun için bütün bunları gerçekleştiren bir anlayışı ortaya koymaya çalışıyoruz. Peki neye karşı? Bakın 390 milyon kök kenevir sadece Diyarbakır Lice, Bingöl Genç bu arada yaklaşık 4 yıldır yakaladık. 260-270 milyarın üzerinde bir para yapıyor. Eğer biz bu operasyonları yapmasaydık hem çocuklarımızı zehirleyeceklerdi, hem de terör örgütü PKK'ya buradan gelir sağlamış olacaklardı."

FİNANSMAN AYAĞINA EL KOYDUK

Uyuşturucuyla mücadeleyi kararlılıkla sürdürdüklerini ve bu noktada büyük bir mücadele ortaya koyduklarını vurgulayan Soylu, vatandaşlar tarafından güvenlik güçlerine yapıla ihbarların da önemli olduğunu dile getirdi.

Bakan Soylu, son dönemde art arda yapılan operasyonlarla uyuşturucu yakalamanın yanı sıra organizasyonların çökertildiğini aktararak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Mesela 'Bataklık' diye bir operasyon yaptık. İlk kez Türkiye'de uyuşturucu satıyorlar ya bunların gelirlerinden elde ettikleri süreçleri takip ettik, bulduk ve bütün finansman ayağına el koyduk. Bunları mahkemeler mal olarak kendilerine, devletin kamusuna alabilme imkanına sahip oldular. Kökünü kurutma operasyonları yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Bursa, Adana, İstanbul, Mersin, Nevşehir, Samsun, Şanlıurfa, Diyarbakır, saat dörtte ben de gidiyorum. Bütün polislerimiz operasyona çıkıyor. Biz onları dualarla uğurluyoruz. 'Allah ayağınıza taş değdirmesin, kazadan beladan muhafaza etsin' diye, yattıkları yerlerden uyuşturucu satıcılarını yakalıyorlar ve adalete teslim ediyorlar. Böylece bütün bunlarla ilgili ortaya konulan bütün süreçleri takip etmeye devam ediyoruz."

KADES

Bakan Soylu, kadına yönelik şiddet noktasında da aynı hassasiyetle hareket ettiklerini, Kadın Destek Uygulaması'nın (KADES) 4 milyon 100 bin kadının cep telefonunda bulunduğunu belirtti.

Bu uygulama üzerinden güvenlik güçlerine gelen 500 bine yakın ihbarın her birinin ekiplerce değerlendirildiğini bildiren Soylu, "Türkiye'de özellikle kadına şiddet konusunda Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu, Emine Erdoğan Hanımefendinin ortaya koyduğu bir çalışmayla buna devam ediyoruz. Neler yapıyoruz? Orda da ciddi bir çalışma ortay koyduk. Yani ne dinimize uyar, ne hukuka uyar, ne ahlakımıza uyar, ne gelenek ve göreneklerimize uyar, ne anne, baba öğretimize uyar hiçbir şeye uymaz. Kabul edilir bir şey değildir. Bir taraftan bunu anlatmaya çalışıyoruz ama diğer taraftan baktık ki sadece kadınları korumaya alabilecek tedbir yetmiyor. Ne yapmak lazım? Erkekleri de bilgilendirmek lazım. Erkekler kusura bakmasın şu ana kadar bu yıl itibariyle 5 milyon erkeğe kadına el kalkamaz sloganıyla beraber nasıl burada en iyi narkotik polisi annedir eğitimi veriyoruz onlara da kadına el kalkamaz eğitimi veriyoruz ve buna devam edeceğiz. Sadece KADES uygulaması mı? Hayır. KADES uygulamasının önemi nedir? Tuşa basıyorsunuz 4-5 dakika içerisinde polis, jandarma imdadınıza yetişiyor. Defalarca uyguladılar. Acaba bu doğru mu, böyle oluyor mu olmuyor mu? En muhalifler bile basınca 4-5 dakikada gelince önemli bir koruyuculuk ortaya koyuyor." ifadelerini kullandı.

Bakan Soylu, kadına şiddetle alakalı elektronik kelepçe takılmış kişilerin de takibinin yapıldığını belirterek, bu kişilerin birbirlerine yaklaştıkları durumda polis ekiplerinin kadına telefonla ulaştığını ve hızlı bir şekilde yanına gittiğini söyledi.

Konuşmasında İstanbul Sözleşmesine değinen Soylu, "'Bundan sonra kadın cinayetleri artacak.' Şimdi geçen senenin yani ay itibariyle yüzde 7 altındayız. Bir cinayet bile fazla, bir şiddet bile fazla, bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Ama gördüğünüz gibi bu işin İstanbul Sözleşmesiyle alakası yok. Biz öyle bir peygamberin ümmetiyiz ki biz öyle bir gelenek, görenek sahibi atalarımızın, annelerimizin, babalarımızın bize verdiği öğretilerin sahibiyiz ki biz bu şiddet işiyle başa çıkacağız. Dünyaya bir Müslüman ülkenin bunu nasıl başardığını ve nasıl başarılabileceğinin örneğini de bir tek vakayla karşı karşıya kalmadan öğreteceğiz inşallah. Bunu da sağlayacağız. Bu konuda da çok ciddi bir çalışma ortaya koyuyoruz."

Soylu, güven toplumu oluşturulabilmesi için ellerinden gelen bütün gayreti ortaya koyduklarını ve bu noktada uyuşturucuyla, kadına şiddetle kararlılıkla mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.