Bu adımlar, Suriye’nin onlarca yıllık uluslararası izolasyonu sona erdirmeyi amaçlayan ekonomik reformların bir parçası olacak.
Uluslararası basına verdiği ilk röportajda, Şeybani Financial Times gazetesine, “Esad’ın vizyonu bir güvenlik devleti üzerineydi. Bizim vizyonumuz ise ekonomik kalkınma üzerine. Yatırımcıların önünü açmak ve Suriyeli yatırımcıları ülkeye geri döndürmek için net yasalar ve açık mesajlar olmalı” dedi.
Şeybani, bu açıklamaları, Çarşamba günü Dünya Ekonomik Forumu’na (Davos) katılmadan önce yaptı. Bu, Suriye’nin bu önemli küresel etkinliğe ilk katılımı olacak. Şeybani, bu ziyareti, Esad döneminde uygulanan yaptırımların kaldırılması için çağrıları yenilemek amacıyla kullanacağını belirtti. Ona göre bu yaptırımlar, Suriye’nin ekonomik toparlanmasını engelliyor ve diğer ülkelerin yatırım yapma konusundaki “açık istekliliğini” baltalıyor.
Yaptırımların Kaldırılması ve Reformların Beklentisi
Bazı Batılı ülkeler, Suriye’nin yeni liderliği ile ilişkiler kurma konusunda hızla adım atarken, diğerleri, hükümetin reform vaatlerini yerine getirip getirmeyeceğini görmek için beklemeyi tercih ediyor. Şeybani, teknokratlar ve kamu görevlilerinin ülkeye verilen zararları tespit etmek için çalıştıklarını belirtti. Bu zararlar arasında İran ve Rusya’ya 30 milyar dolarlık borç, merkez bankasında olmayan döviz rezervleri ve büyük kamu sektörü maaş yükü yer alıyor.
Özelleştirme ve Kamu-Özel Ortaklıkları
Şeybani, önümüzdeki süreçte petrol, pamuk ve mobilya fabrikaları gibi sektörlerde özelleştirmelere odaklanacaklarını açıkladı. Ayrıca, havaalanları, demiryolları ve yollar gibi altyapı projelerine yatırım çekmek için kamu-özel ortaklıklarını keşfedeceklerini söyledi. Ancak, savaşın ve yabancı yatırımların kesilmesinin büyük ölçüde zarar verdiği bu varlıklar için alıcı bulmanın en büyük zorluk olacağını kabul etti.
Halkın Temel İhtiyaçları Öncelikli
Şeybani, Suriyelilerin temel ihtiyaçlarını karşılamanın en büyük öncelik olduğunu vurguladı. Bu kapsamda, ekmek, su, elektrik ve yakıt gibi temel hizmetlerin sağlanması için çaba gösterileceğini ifade etti. “İnsani yardımlarla yaşamak istemiyoruz. Ülkelerden para istemiyoruz, bize yapılan yatırımların boşa gitmediğini görmek istiyoruz” dedi.
Yaptırımların Hafifletilmesi Tartışmaları
Şeybani, ABD ve Avrupa yaptırımlarının Suriye ekonomisinin toparlanması önünde en büyük engel olduğunu belirtti. ABD’nin, geçiş sürecine destek veren ülkelere yönelik sınırlı yaptırım muafiyetleri getirmesine rağmen, bu önlemlerin yetersiz olduğunu savundu.
Bazı Batılı ülkeler, özellikle Berlin, yaptırımların hafifletilmesine açık olduklarını ifade ederken, yeni hükümetin reformlarını somut adımlarla göstermesini bekliyor. Avrupa Birliği’nin 27 Ocak’ta düzenleyeceği dışişleri bakanları toplantısında, Suriye’ye yönelik yaptırımların ele alınması bekleniyor.
AB’nin üst düzey diplomatlarından Kaja Kallas, bu ay yaptığı açıklamada, “Yaptırımların hafifletilmesi, Suriye’nin çeşitliliğini yansıtan somut bir siyasi geçiş sürecini takip etmelidir” ifadelerini kullandı.