Konferansın hazırlık komitesi, etkinliğin karar almaktan çok tavsiye niteliğinde öneriler sunacağını ve belirli bir tarihin henüz kararlaştırılmadığını duyurdu.
Komite sözcüsü Hasan Dughaym, diyalog sürecinin geçiş adaleti ve anayasal inşa üzerine yoğunlaşacağını belirtti. Yapılan açıklamada, konferansın sonuçlarının Cumhurbaşkanlığı’na iletileceği ifade edilirken, sürecin şeffaf ve kapsayıcı olacağı vurgulandı.
Kimler Konferansa Katılabilecek?
Hazırlık komitesi, eski rejimi destekleyen kişilerin sürece dahil edilmeyeceğini belirtti. Sözcü Dughaym, “Onların yeri mahkemelerdir” diyerek, eski rejime bağlı kişilerin konferansta yer almayacağını açıkça ifade etti.
Bununla birlikte, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) olarak bilinen PKK/YPG unsurlarının da konferansta yer almayacağı duyuruldu. SDG’nin yalnızca silahlarını Suriye Savunma Bakanlığı’na teslim etmesi halinde sürece dahil olabileceği belirtildi.
Konferans Ne Zaman Düzenlenecek?
Konferansın kesin tarihi henüz belirlenmedi. Dughaym, sürecin halkla yapılacak görüşmeler ve yerel ziyaretler ile şekilleneceğini, çalışmalar tamamlandıktan sonra tarihin netleşeceğini söyledi.
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şera, diyalog sürecinin geniş çaplı istişarelerle yürütüleceğini açıklamıştı. Konferans sonunda Suriye’nin geleceğini belirleyecek anayasal bir bildirinin hazırlanması bekleniyor.
Bağımsız ve Deneyimli Bir Komite
Suriye Devrimi Müzakere Heyeti’nin eski başkanı General Esad ez-Zubi, oluşturulan komitenin bağımsız olduğunu ve geniş bir temsiliyete sahip olduğunu belirtti. Zubi, kadın ve erkek temsilcilerin yer aldığı komitenin tek bir grubu değil, farklı toplumsal kesimleri kapsadığını vurguladı.
Öte yandan, diyalog sürecine dair tartışmalar sürüyor. Zubi, sürecin halk oylamasına sunulması gerektiğini ancak bunun maddi ve lojistik açıdan zor olduğunu ifade etti. Buna rağmen, komitenin doğrudan halkın içinde çalışma yapacak olmasını olumlu bir adım olarak değerlendirdi.
SDG Konferansa Neden Katılmıyor?
SDG’nin sürece dahil edilmemesi konusunda komitenin açık bir tavır aldığı belirtiliyor. Zubi, SDG’nin ne Kürtleri ne de Suriye halkını temsil ettiğini belirterek, “Kürt, Süryani, Türkmen ve Ermeni toplulukları elbette temsil edilecek, ancak SDG bu sürecin bir parçası olamaz” dedi.
Araştırmacı Wael Alloun, komitenin oluşturulmasının Suriye’de katılımcı bir sürecin başlaması açısından önemli bir güvence sunduğunu belirtti. Alloun, geniş katılımlı bir sürecin Suriye’nin yeniden inşasında kritik bir rol oynayacağını ifade etti.
Suriye’nin Geleceği İçin Umut Var mı?
Suriye’de geniş çaplı bir uzlaşının sağlanabilmesi için diyalog sürecinin başarılı olması gerektiği vurgulanıyor. Analistler, komitenin gerçek bir ulusal diyalog ortamı oluşturabilmesi halinde sürecin olumlu sonuçlar verebileceğini belirtiyor.
Ancak, sürecin karmaşıklığı ve taraflar arasındaki derin ayrılıklar nedeniyle, konferansın tüm kesimleri tatmin edecek sonuçlar üretip üretemeyeceği hala belirsizliğini koruyor.