Suriye'de 2011-2014 yılları arasında devrik lider Beşşar Esed rejimi kuşatması altındaki birçok şehirde aktivistlik yapan Abduluttif, yaşadığı Bab ilçesinin DEAŞ tarafından işgal edilmesi üzerine Türkiye'ye sığındı.

Esed ve terör örgütü PKK/YPG karşıtı aktivistlerle bir araya gelmek için 2017'de yeniden Suriye'ye dönen Abduluttif, Kamışlı kent girişinde terör örgütü mensupları tarafından durduruldu.

Bir evde sorgulanan ve yaklaşık 1 ay boyunca örgüt mensuplarınca alıkonulan Abduluttif, yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.

Terör örgütü mensuplarının kendisine DEAŞ üyesi olduğu, casusluk yaptığı gibi çeşitli suçlamalarda bulunduğunu belirten Abduluttif, sorgunun ardından gözlerinin bağlandığını ve bir araca konulduğunu ifade etti.

"Bağ evlerinde işkence yapıyorlar"

Abduluttif, şöyle devam etti:

Şam'daki Emevi Camii’nde cuma namazı kılındı Şam'daki Emevi Camii’nde cuma namazı kılındı

"Derbesiye çevresinde 2 saat beni öylece dolaştırdılar, sonra beni Türkiye sınırına yakın olduğunu düşündüğüm bir bağ evine götürdüler. Orada tamamı silahlı 50'den fazla kişi vardı. O esnada beni odaya aldılar tam işkence yapacaklardı daha önce beni kente davet eden arkadaşlar araya girdi. İşkenceye ramak kalmıştı. Onların şöyle bir yöntemi var. 'Tutuklulara işkence yapıyorsunuz' diye bir suçlama gelmesin diye ilk önce sorgu ardından bir bağ evinde işkence yapıyorlar. Yurt dışındakilere prestijlerini kaybetmemeleri, 'bizim cezaevlerimizde işkence yapılmıyor' demek için işkenceleri dışarıda bağ evlerinde yapıyorlar. Bu kaldığım süre içinde tutuklu olan diğer kişiler de bana aynı şeyi söylediler. Oradakilerin çoğu dışarıda çok ağır işkencelere maruz kaldıklarını söylediler. Bir hafta, 15-20 gün kadar süren ölüme kadar varan işkenceler..."

"Kürtlere de işkence yapıyorlar"

Terör örgütü mensuplarının işkence yaptıkları kişilere gerçek adlarını söylemeyip kod isim kullandığını aktaran Abduluttif, "Sadece Araplara değil onlara karşı gelen Kürtlere de işkence yapıyorlar. Sorgulama esnasında sürekli bana sordukları soru 'Senin tanıdığın muhalif Kürt aktivistler kimlerdir?' Ben dışarı çıktıktan sonra orada tanıştığım Kürt arkadaşlar da PKK/YPG sebebiyle oradan kaçarak Türkiye'ye, Avrupa'ya ve Erbil'e sığındılar." diye konuştu.

Bağ evinden çıkarıldıktan sonra yeniden gözlerinin bağlandığını ve Kamışlı'daki bir cezaevine götürüldüğünü belirten Abduluttif, burada da 15 gün alıkonulduğunu anlattı.

PKK/YPG yakaladıkları aktivistleri Esed'e teslim etmiş

Buradaki şartların çok kötü olduğunu dile getiren Abduluttif, şunları kaydetti:

"Orada yaklaşık 15 gün kaldım. Neden tutulduğuma dair hiçbir fikrim yok. Bu süreçte bana direkt işkence yapılmadı ama başkalarına yapılan sesleri duyuyordum. Cezaevi çok kötü ve pisti. Yemek çok kötü ve azdı, su yoktu. Banyo yapacak yer yoktu. Bir kere bizi dışarı çıkardılar, bize hayvan muamelesi yapar gibi su püskürttüler. 15 gün sonra çıktım. DEAŞ militanları beni tanıyacak ya da beni (Esed) rejime ya da DEAŞ militanlarına teslim edecekler diye korkuyordum. Korkuyordum çünkü benim gibi Halep'te PKK/YPG tarafından alıkonulup rejimin hapishanelerinde ortaya çıkan çok sayıda aktivist arkadaşım vardı. Oradan çıktıktan sonra beni 15 gün takip ettiler. Bir süre sonra Türkiye'ye geldim."