Kuzeydoğu Suriye'deki Kürt, Ezidi, Arap, Süryani ve Asur aşiretlerinin temsilcileri, 26 Mart'ta Cezire'deki anlaşmazlıkların, soygunların ve yağma olaylarının çözümü için Madbata olarak bilinen yerel bir aşiret yargı sistemi kurma kararı aldı.
Haseke'deki aktivistler anlaşmanın metnini sosyal medyada paylaştı. Raporda, "Cezire bölgesindeki hırsızlıklar, soygunlar ve yağmalar gibi son zamanlarda yaşanan bazı kötü olaylar, toplumsal çıkarlara ve ilişkilere zarar veriyordu." denildi. Anlaşmaya 18 aşiret imza attı.
Dört maddeden oluşan anlaşmada ayrıca bir hırsızın suçu ispatlandıktan sonra öldürülmesi halinde aşiretinin herhangi bir tazminat talep etmeyeceği belirtiliyor. Ayrıca, "kaza sonucu ölüm için kan parasının ödenmesini iptal etmek için Suriye Cezire bölgesindeki aşiret büyükleri ve ileri gelenleriyle etkili ve ciddi bir şekilde çalışılması" çağrısında bulunuyor. Aynı zamanda aşiretlerin her tür silahlı gösteriye son vermeye ve tüm Suriyeliler için iyi bir yaşam için çabalamalarını teşvik ediyor.
Anlaşmayı imzalayan aşiret büyüğü Ahmed Gannam, Al-Monitor'a bazı açıklamalarda bulundu.
Gannam, mevcut aşiret yargı sisteminin zaman içinde değişen aşiretlerin gelenek ve göreneklerine uygun olması bakımından farklı olduğunu söyledi.
Gannam, bir Madbata'nın anlaşmazlıkları ve yaptırımları çözmek için yazılı olarak miras alınan sosyal normlar içerdiğini ve çeşitli cezai, sosyal ve güvenlik davalarının Madbata aracılığıyla incelendiğini ve çözüldüğünü söyledi.
Gannam, kasıtlı veya kasıtsız cinayetler, trafik kazaları ve geleneksel uygulamalarla ilgili kabile ve aile anlaşmazlıkları gibi ölümlerle ilgili kabile yasaları olduğunu söyledi.
Madbata’nın, bölgedeki boylar arasındaki sorunların ve anlaşmazlıkların çözülmesi en önemli yargı referansların biri olduğu söyleniyor. Kabile ilişkilerini düzenleyen ve aşiret büyüklerinin üzerinde anlaştığı bu yasaların uygulanmasını denetleyen bir anayasa işlevi gören bir dizi yasa ve gelenekten oluşur.
Bu gelenek son zamanlarda Cezire bölgesinde, zayıf güvenlik koşulları ve kuzey ve doğu Suriye'de terör örgütü PKK/YPG önderliğindeki özerk yönetiminin kontrolündeki Haseke bölgelerinde etkili ve tarafsız bir yargı eksikliğinden dolayı yeniden ortaya çıktı.
Ghannam, “Aşiret yargı sistemi yozlaşmış değil. Kanun koyucular ve aşiret büyükleri davacılara adalet sağlamak için çabalarlar ve sorunları minimum kayıpla çözmek için her zaman barışçıl çözümler ararlar. Mağdura adaleti sağlayan kanunlar çıkarırlar. Bu nedenle kabile topluluğu onlara güveniyor ve insanlar, anlaşmazlıklarının kendi yetki alanlarında çözülmesi için resmi yargı yerine onlara başvuruyor." dedi.
Deyrizor ve Suriye'nin doğusundaki haberleri takip eden Alsharq News Network'ün genel yayın yönetmeni Firas Allawi, Al-Monitor'a şöyle konuştu: “Haseke ve Suriye'nin çeşitli bölgelerinde yaşanan kargaşa ve güvensizlik 10 yıldır olağanüstü koşullar içinde, adaleti sağlayabilecek yargı ve yürütme makamlarının yokluğunda, göreli güvenlik ve istikrar getirmeye ve sosyal ilişkileri düzenlemeye çalışan aşiret gücünü, yasaları ve yargı sistemini ortaya çıkmaya teşvik etti."
Allawi, “Bu aşiret yargısı sistemi [terör örgütü YPG'nin ana omurgasını oluşturduğu] Suriye Demokratik Güçlerinin kontrolünde olduğu Cezire bölgesi ile sınırlı değil. Rejim kontrolündeki ve Özgür Suriye Ordusu'nun elindeki bölgelerde de kabul edildi. Fiili yetkililer, toplumsal barış ve güvenliğin sağlanmasında oynadığı önemli rol göz önüne alındığında, genellikle böyle bir aşiret yargısının mevcut olmasına izin veriyor." dedi.
Çeviri: Emirhan Kemendi