Süveyş Kanalı, onlarca yıldır dünya meselelerinde önemli bir rol oynadı.

Kanalın mülkiyeti, ilk olarak 1956'da Başkan Cemal Abdül Nasır tarafından kamusallaştırılmasından beri Mısırlılar için önemli bir egemenlik sembolü olmuştur; İngiliz ve Fransızların onu geri almak için başarısız savaşları, bu ülkelerin emperyal düşüşünde bir kriter olarak kabul edilir.

Kanalın kasıtlı veya başka şekilde kapatılmasının ciddi ekonomik yansımaları olabilir. Kanalın kapanması Akdeniz ile Hint Okyanusu arasındaki en hızlı nakliye yolunun kullanımını engelliyor.

Salı akşamı büyük bir konteyner gemisinin kanalda karaya oturarak deniz trafiğine neden olduğu haberi, su yolunun uluslararası ticaret açısından önemini dünyaya bir kez daha hatırlattı.

Middle East Eye, Süveyş Kanalı'nın tarihine ve neden 150 yıldır bu kadar savaşa neden olduğunu araştırdı.

Süveyş Kanalı nedir?

Süveyş Kanalı, 1859-1869 yılları arasında Süveyş Kanalı Şirketi tarafından inşa edildi. İlk başta Fransız özel yatırımcılara ait olan şirket 1956 yılına kadar özel mülkiye olarak işletildi ve ardından Mısır tarafından kamulaştırıldı.

Kanal ilk açıldığında 164 km uzunluğunda ve 8 m derinliğindeydi ve 6.7 m derinliğe kadar yaklaşık 4.500 tona kadar olan gemileri alabiliyordu.

Kanalın temel boyutunda 1950'lere kadar çok az değişiklik oldu. Kamulaştırıldığı sırada 175 km uzunluğunda ve 14 m derinliğindeydi ve yaklaşık 27.000 ton kapasiteli gemileri 10.7 metre derinliğe kadar ağırlayabiliyordu.

Diğer bir genişleme 2015 yılında gerçekleşti, uzunluğu 193,3 km'ye ve derinliği 24 metreye çıkarıldı ve suda 20,1 m derinliğe kadar uzanan 217 bin tona kadar tankerlerin geçişine imkan tanıdı.

Daha önce kapatıldı mı?

Kanal, özellikle 1956 ve 1967'de olmak üzere birkaç kez kasıtlı olarak kapatıldı.

Her iki olayda kapatma kararı yabancı saldırganlığa yanıt olarak o zamanki Mısır Cumhurbaşkanı Nasır tarafından verildi. 1956'daki kapatma kararı, kanalın kamulaştırılmasının ardından Mısır'a karşı başlatılan İngiliz, Fransız ve İsrail askeri operasyonuna yanıt olarak alındı.

Başlangıçta Temmuz ayında yalnızca İsrail gemilerine kapatıldı, daha sonra Ekim ayında tamamen kapatıldı ve Batı Avrupa'daki bazı mallarda sarmal enflasyona yol açtı. Mısır’a karşı saldırının başarısız olmasından sonra Nisan 1957'de yeniden açıldı.

Bir sonraki kapanış çok daha uzun sürdü. 1967'de İsrail'le savaşın ve Sina'nın işgal edilmesinden sonra kanal, iki ülke arasında İsrail'i yarımadadan geri çekilmeye çağıran diplomatik bir anlaşmanın imzalandığı 1975 yılına kadar kapalı kaldı.

"Sarı Filo" olarak bilinen 15 kargo gemisi, kapanma sonucunda kanalda sıkışıp kaldı ve kanal tekrar açılana kadar orada bekledi.

Kanalda daha önce çok sayıda gemi kaza sonucu karaya oturdu. Su yolu, bir Rus petrol tankerinin karaya oturmasının ardından 2004 yılında üç gün süreyle kapatılmıştı, 30 yıl sonra ilk kez geçiş kapatılmıştı.

2016 ve 2017'de birkaç gemi karaya oturdu, ancak hepsi olaylardan birkaç saat sonra kurtarıldı.

Kapatma neden önemli?

Başlangıçta çeşitli mallar için kullanılan rota, 20. yüzyılda petrolün taşınması için çok önemli bir geçiş noktası haline geldi ve bugün kanalın tüm uluslararası deniz ticaretinin yüzde 10'una ev sahipliği yaptığı düşünülüyor.

Wall Street Journal'a göre, kanalın tıkanmasına karşılık, erken Londra piyasalarında uluslararası ham petrol fiyatları yüzde 2'den fazla arttı.

Mısır ekonomisi her yıl kanaldan milyarlarca dolar kazanıyor. 2020'de kanaldan 5,61 milyar dolar gelir elde edilmişti.

2015 yılında, Cumhurbaşkanı Abdul Fettah el-Sisi'nin yönetimi altında, 8 milyar dolarlık bir yenileme projesinin parçası olarak kanalın bir bölümü boyunca yeni bir şerit kazıldı.

Kanalın kapanması, Kovid-19 salgınının şiddetlendirdiği ekonomik krizle başa çıkmaya çalışan ülkenin ihtiyaç duyduğu son şey. .

Çeviri: Emirhan Kemendi