Türkiye

“Tarım milli güvenlik sorunudur”

Loading...

Abone Ol

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener'in açıklamalarının satırbaşları şöyle:

“TARIM MİLLİ GÜVENLİK SORUNUDUR”

Bana AK Parti iktidarının en büyük başarısızlıklarını sorsanız, ilk üçe tarımı koyarım. Aylardır aynı şeyi söylüyoruz, tarım milli güvenlik sorunu diyoruz. Arkadaşlar bizi duymazdan gelmeye başlıyor.

Her şeyi kulağını tıkayan, saraydan dışarı adım atamayanlar kesime giden inekleri, düvelerin arkasından ağlayanları duymazdan, bilmezden geldiler.

Bay kriz ve arkadaşları berbat tarım politikaları sayesinde 2500-3000 liralık gübreyi 4500 liraya fırlattılar. Çiftçi için suyu, elektriği kullanamaz hale getirdiler. Ulusal Süt Konseyi'ni süt üreticilerinin başına bela ettiler.

Buğday ve arpa hasadı başladı; fiyat belli değil, miktar belli değil. Siz girdileri, gübreyi ne kadar desteklerseniz destekleyin çiftçi hak ettiği fiyata satamazsa desteklerin hiçbir anlamı olmaz. Bizim her şeyden önce çiftçilerimizi ayağa kaldırmamız gerekiyor.

Biz İYİ Parti olarak; ürünün değerini, hak ettiği fiyatı bulmasını sağlayacağız. Destekleri dünya ortalamasına çekeceğiz. Gübre, elektrik, tohum gibi kalemlerde ortalama yüzde 20 ödemeler yapacağız. Buğday için bulduğumuz fiyat ton başına 5600 lira. Hasat sonuna kadar şimdilik bu fiyatı açıklayın ve duruma göre güncelleyin.

Un ve makarna sanayicilerinin ithal buğday ihtiyacı için yardımcı olun. Arz-talep dengesinin bozulmasına izin vermeyin. Rekolte rakamları iç tüketim için açık gösteriyorsa bir an önce onu temin etmeye çalışın.

İSVEÇ VE FİNLANDİYA'NIN NATO ÜYELİĞİ

Putin'in yayılmacı ve saldırgan politikası Avrupa'da güvenli krizi yarattı. İsveç ve Finlandiya harekete geçti. İki ülke de NATO üyeliğine başvurdular. Bunun için Türkiye'nin onayına ihtiyaçları var. Ülkemizin batıya gösterdiği iyi niyet defalarca suiistimal edildi.

Bugün, Türkiye'den İsveç ve Finlandiya'nın üyeliği için iyi niyet bekleyenlerin, kendi niyetlerini sorgulaması gerekiyor. Milli menfaatlerimizin düşünülerek karar verilmesini istiyoruz. İsveç ve Finlandiya kendilerini korumak için NATO'ya üye olmak istiyorlarsa, kendilerini kullanan PKK'ya karşı gerekli tepkiyi göstermeli ve terör örgütünü topraklarından çıkarmalıdır. Bunu Almanya, İngiltere ve Fransa gibi ülkeler de yapmalı.

PKK'nın Putin yanlısı tutumunu, Türkiye ile diğer NATO ülkeleri arasında bir fırsat olarak görüyoruz. PKK'yı Avrupa'dan atmak ve AB'yi güçlendirmeye katkı sunacaktır. Bunu etkin bir diplomasiyle başarabiliriz. Sessiz bir diplomasi yürütmektir.

Sayın Erdoğan tam bunun tersini yapıyor. Dış politikayı, iç politika şovuna dönüştürmeye çalışıyor. Daha geçen sene MSB Bakanı BAE'nin PKK'ya verdiği destekten bahsediyordu. İçişleri Bakanı, 15 Temmuz'un arkasında BAE olduğunu söylüyordu. Sayın Erdoğan esiyordu, gürlüyordu. Sayın Erdoğan'ı Körfez ülkeleriyle para konuşurken bulduk. Her şey bir anda unutuldu. Grup Başkanvekillerini bile yanlışlıkla BAE gerçeğini açıkladığı için harcadılar.

Eğer amacın terör örgütünü Avrupa'dan tasfiye etmekse yolu yordamı bellidir, biz de yanında dururuz. Ama amacın para pazarlığına oturmaksa orada dur demek boynumuzun borcudur. Avrupa ile para pazarlığı yapmak için şehitlerimizin kanını peşkeş çekmene izin vermeyiz.