Yüksel, yaptığı yazılı açıklamada, UAD'de İsrail aleyhine açılan "soykırım" davasının yanı sıra "İsrail'in, Filistin topraklarındaki işgal ve ilhakına" ilişkin "danışma görüşü" sürecinin sürdüğünü belirtti.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun, 30 Aralık 2022'de UAD'den "Doğu Kudüs de dahil olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarında Filistin halkının insan haklarını etkileyen İsrail uygulamaları" hakkında danışma görüşü alınmasına karar verdiğini anımsatan Yüksel, UAD'nin, İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarına ilişkin danışma görüşünü 19 Temmuz'da açıklayacağını kaydetti.
Yüksel, şöyle devam etti:
"Danışma görüşünün önemi, BM'nin birincil yargı organı olan Uluslararası Adalet Divanı tarafından ilgili soru veya soruna ilişkin uluslararası hukuk kurallarının nasıl uygulanması gerektiğine dair uluslararası topluma yön veren bir içtihat ortaya koymasıdır. Danışma görüşünde, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkının sürekli olarak ihlal edilmesinin; Kudüs'ün demografik yapısını, karakterini ve statüsünü değiştirmeye yönelik eylemler de dahil olmak üzere 1967'den beri işgal altında tutulan Filistin topraklarının uzun süreli işgal ve ilhak edilmesi ile yasa dışı yerleşimin hukuki sonuçları ortaya konulacaktır. Buna ilaveten, İsrail'in sürdürdüğü politika ve uygulamaların, devletler ve Birleşmiş Milletler için doğurduğu hukuki sonuçlar da danışma görüşünde ele alınacaktır."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Tarihin doğru tarafında durmak isteyenlerin yapması gereken Filistin'i devlet olarak tanımaktır. Bugün itibarıyla Filistin'i devlet olarak tanımayan bütün ülkeler, vakit geçirmeden bu doğru kararı almalıdır. Hem bölgesel hem küresel barışın yolu, 1967 sınırlarında iki devletli çözümden geçmektedir. Hakkaniyetli, adaletli yaklaşım bunu gerektirmektedir." açıklamalarını hatırlatan Yüksel, danışma görüşü sürecinde Türkiye'nin UAD'de 26 Şubat'ta yaptığı sunumda, işgalin derhal ve koşulsuz sona erdirilmesi zorunluluğunu vurguladığını belirtti.
Yüksel, Türkiye'nin UAD'de "İsrail'in Filistin'deki işgaline son verilmesi ve 1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan egemen ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını öngören kalıcı ve sürekli bir çözüme ulaşılması" çağrısını yinelediğini bildirdi.