İsrail'in Doğu Kudüs'teki Filistinlilere yönelik saldırıları ve Filistinlilerin Doğu Kudüs'ün Şeyh Cerrah Mahallesi'nde evlerinden zorla çıkarılma tehdidiyle karşı karşıya kalması ülke genelinde protesto edildi.
Anadolu Gençlik Derneği İstanbul Şubesince İstanbul İsrail Başkonsolosluğu önünde düzenlenen protesto, Ömer Karaoğlu'nun söylediği ezgiler ve Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Ellerinde Filistin ile Türk Bayrağı bulunan gruptakiler, "Canımız, kanımız sana feda olsun ey Aksa", "Kahrolsun İsrail", "Mehmetçik Kudüs'e" şeklinde slogan attı.
Anadolu Gençlik Derneği İstanbul Şube Başkanı Yunus Genç, burada yaptığı konuşmada, Mescid-i Aksa'nın Müslümanların kırmızı çizgisi olduğunu belirtti.
Bugün Müslümanlara düşenin, tarih boyunca vahyin, tebliğin ve mücadelenin merkezi olmuş bir beldeye sahip çıkmak, oranın bir İslam şehri olması için her türlü desteği Kudüslü kardeşlere vermek olduğunu ifade eden Genç, "İsrail çok yakında nasıl bir inkılaba uğrayarak devrileceğinin hesabını yapsın bizce. Bundan sonra söz bitmiştir artık. Bu zalimlerin anladığı dilden konuşma vaktidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, İslam İşbirliği Teşkilatı toplanmalıdır. Allah için yola çıkanın yardımcısı Allah'tır." dedi.
Genç, Filistin ve Kudüs davasının yılmaz savunucusu, İsrail'in karşısında dimdik duran merhum Başbakan Necmettin Erbakan'ın sözlerinin bugün yine kendilerine ışık tuttuğunu dile getirdi.
Kudüs'e sahip çıkmanın, tüm mazlumların dertleriyle dertlenmek olduğunu ifade eden Genç, "Kudüs, tüm Müslümanların ortak sorunudur. Her ramazan ayının son cuma günü, Kudüs günü olarak programlar yapıyoruz. Siyonist terör örgütü İsrail, Müslüman toplumun Kudüs meselesindeki hassasiyetini tekrardan tazelediği bugünlerde kutsalımız olan Mescid-i Aksa'ya haince ve teröristçe saldırılar düzenlemekten çekinmemektedir. Bugün ilk kıblemiz olan Mescid-i Aksa, peygamberler şehri Kudüs ve bereketli Filistin toprakları işgal altındadır. İşgalciler bu topraklara nasıl geldilerse seri olarak geri çıkarılacaklardır." diye konuştu.
Ankara
Memur-Sen ve bazı sivil toplum kuruluşları (STK), İsrail polisinin Mescid-i Aksa'ya ve Filistinlilere yönelik saldırılarını protesto etti.
İsrail Büyükelçiliği konutu önünde toplanan, ellerinde Türk ve Filistin bayrakları taşıyan grup, "Terörist İsrail, Filistin'den defol", "Gazze'ye, Aksa'ya, direnişe bin selam" sloganları attı.
Grup adına açıklama yapan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, insan olmanın asgari şartını yerine getirmek için toplandıklarını söyledi.
İsrail'in yalan üzerine kurulduğunu ifade eden Yalçın, "Siyonist rejimin yalan ve talan düzenini irademizle yeneceğiz ve birlikte bitireceğiz. Bunu, imanımızın gereği sayıyoruz." dedi.
Yalçın korkmadan, susmadan, yılmadan ve yorulmadan haykırmaya devam edeceklerini belirterek, "Çünkü bu zulmün ebed müddet sürmeyeceğine ve zulümle abat olunamayacağına iman etmiş durumdayız. Filistin'de sırtını teknolojiye dayamış küresel Ebrehe'nin fillerine karşı taşla ve sapanla direnen ebabillerin galip geleceğini hep birlikte göreceğiz." diye konuştu.
İsrail'in şiddetle beslenen politikaların merkezi konumunda olduğunu aktaran Yalçın, "Tam da bu yüzden diyoruz ki Mescid-i Aksa'ya yaptıkları ve yaşattıkları İsrail'in sonu olacaktır. Kudüs'te ürettiği diplomatik vahşet, Filistin'in bütününe yayılmış siyonist cinnet, Filistinli kardeşlerimize yönelen ırkçı ve Yahudi vahşet İsrail için yolun sonudur, sonun başlangıcıdır." ifadesini kullandı.
Yalçın, İsrail'in birçok yöneticisinin terörle hareket eden grupların içerisinde yer aldığını belirterek, "İsrail'in temelinde, tabanında her katında, hatta tavanında terör ve teröristler vardır." dedi.
Mescid-i Aksa'nın önüne toplanan yüz binlerce Filistinlinin insanlık gayesinin onurlu fertleri olduğunu söyleyen Yalçın, şunları kaydetti:
"Onlar küresel terörist İsrail'in sonunu getirecek, tarihin iyilik sefercileridir. Biz buradan onların hizmetinde, emrinde, duasında ve niyazındayız. Biz onların intifadasını küresel zemine taşımanın hizmetindeyiz. Müslümanlar ve dünyanın tüm iyi insanları şimdi el ele vermeli ve sıra bizde demeli. İsrail'i kanıyla, kiniyle, kiriyle, zulmü ve terörüyle zihinlerimizde reddetmenin, işgalci olduğu coğrafyadan ve sistemlerden def etmenin vaktidir."
Yalçın, Mescid-i Aksa'nın barış dini İslam'ın ve Müslümanların mabedi olduğunu hatırlatarak, "Bu kutlu mabet barış ve huzur için bütün insanların haremidir. Herkes bilsin ve duysun ki Kudüs Filistin'dir, Kudüs İslam şehridir ve Kudüs bütün inançların medeniyet birikimdir." ifadelerini kullandı.
Müslüman devletlere çağrıda bulunan Yalçın, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ya İslam İşbirliği Teşkilatının gereğini yapın ya da iki yüzlü davranmayın, o teşkilattan çıkın, safınızı belli edin. İslam İşbirliği Teşkilatı yine Filistin meselesi üzerine, Kudüs üzerine, Mescid-i Aksa üzerine kurulmuştu. Dolayısıyla onun gereğini yapmayan devletler oradan çıksınlar, oranın içerisinde bulunmasınlar. Dünyaya çağrımız, Birleşmiş Milletlere çağrımız, Kudüs'te bu vahşet devam ettiği müddetçe, Mescid-i Aksa'da bu hayasızlık, bu vahşet, bu işgal girişimi, bu saldırı devam ettiği müddetçe insan haklarından bahsetmeyin. O martavalı okumayın. Onun için BM'nin işin gereğini yapması gerekir. Türkiye'ye ve bütün duyarlı insanlara çağrımız şudur, Mescid-i Aksa'da Müslümanları yalnız bırakmamalıyız."