Orta Doğu

Uluslararası Hemşireler Konseyi CEO'su Orta Doğu'daki durumu ele aldı

Catton, İsrail'in Gazze ve Lübnan'da sağlık çalışanları ve sağlık tesislerini hedef alan saldırıları, bu bölgelerde çalışan sağlık çalışanlarının karşılaştığı zorluklar ve uluslararası kuruluş ve politikacıların sağlık sistemini hedef alan saldırılar karşısında atması gereken adımlar hakkında AA muhabirlerinin sorularını yanıtladı.

Abone Ol

Cenevre merkezli Uluslararası Hemşireler Konseyinde (ICN) Üst Yönetici (CEO) Howard Catton, Lübnan'daki sağlık çalışanlarının Gazze'de, saldırılar ve zor koşullar altında çalışan meslektaşlarının sahip olduğu endişeleri hissetmeye başladığını dile getirerek "Gazze'de olanların Lübnan'da da tekrarlanmasına izin veremeyiz." dedi.

Filistin ve Lübnan başta olmak üzere çatışma bölgelerindeki hemşireler ve hemşire kuruluşlarının liderleriyle düzenli temas halinde olduğunu ifade eden Catton, "Bu hemşirelerin anlattığı ilk şey, baktıkları hastaların bakımının ne kadar korkunç olduğu; patlamalar nedeniyle yaralanmış ya da binalarda mahsur kalmış insanlar, kesilmesi gereken uzuvlar, göz kaybı, kırıklar, karmaşık kemik kırıkları, derin yaralar..." diye konuştu.

Catton, bu bölgelerde çalışan hemşirelerin çoğunlukla feci fiziksel yaraları olan hastalarla ilgilendiğini anlatarak "Aynı zamanda ruh sağlıkları da etkileniyor. Tümüyle ailelerini, çocuklarını, arkadaşlarını kaybetmiş yani fiziksel yaralanmaların yanı sıra zihinsel olarak da derin travma geçirmiş insanlarla ilgileniyorlar." ifadelerini kullandı.

Bu hemşirelerin zor koşullarda mesleklerini yapmaya çalıştığını anlatan Catton, çoğunluğunun "yarı yıkılmış binanın bodrum katına sığındığını, ekipman ve ilaç eksikliğine rağmen hastaları tedavi etmek için “ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığını" söyledi.

Catton, hemşirelerin aynı zamanda görev yaptıkları sağlık tesislerine saldırı olma ihtimali korkusuyla çalıştığını aktararak "Dolayısıyla bu travma sadece yaralanan ve tedavi gören insanlar için değil, aynı zamanda insanlara sağlık ve şifa götürmek için işlerini en iyi şekilde yapmaya çalışan hemşireler ve sağlık çalışanları için de geçerlidir." değerlendirmesini yaptı.

"Hemşirelerin mental sağlığı da etkileniyor"

Catton, hemşirelerin fiziksel ve mental sağlığına dikkati çekerek dünyanın farklı yerlerinde görev yapan hemşirelerle telefonla görüştüğünü; Ukrayna'da hava saldırısından korunmak için bodrum katında kalan hemşirelerle konuştuğunu dile getirdi.

Hemşirelerin evlerine gitmediğini, sığınaklarda kaldığını ve telefonla konuşurken siren seslerini duyduğunu anlatan Catton, oradaki hemşirelerin sürekli hasta akışına sahip olduğunu anlattı.

Catton, "Sağlık tesisinde kalıyorlar ve günlerce, günlerce, günlerce orada uyuyorlar." diyerek Gazze, Lübnan ve Ukrayna gibi bölgelerde görev yapan hemşirelerin fiziksel ve mental sağlığının zarar gördüğüne işaret etti.

Sağlık personelinin, görevleri sırasında kendilerine saldırılıp saldırılmayacağı konusunda endişe hissettiklerini, aileleri için de ayrıca endişe duyduklarını aktardı.

"Sağlık tesislerinin saldırıya uğraması normalleştiriliyor ve bu, kasıtlı bir durum"

Dünya genelinde sağlık tesislerine yönelik saldırıların son 3 yılda arttığına dikkati çeken Catton, kesin verilere ulaşmak zor olmasına rağmen aralarında hemşirelerin de bulunduğu 1000'den fazla sağlık çalışanının bu saldırılar sonucunda hayatlarını kaybettiklerine inandıklarını, Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından ise 260 hemşirenin öldüğü bilgisinin paylaşıldığını belirtti.

Uluslararası sözleşmelerin ve hukukun, sağlık tesislerinin ve sağlık personelinin korunması gerektiği konusunda "çok açık olduğunu" hatırlatan Catton ancak sahadaki durumun bu gerçeği yansıtmadığını kaydetti.

Sağlık çalışanları ve tesislerine yönelik saldırıların "adeta normalleşmesini" eleştiren Catton, "Sağlık çalışanlarının, sağlık tesislerinin askeri stratejinin bir parçası olarak saldırıya uğraması normalleştiriliyor ve bu, kasıtlı yapılıyor. Bu durum, insanları sağlık hizmetlerine gitmekten caydırmak için korku ve gözdağı oluşturuyor. " diye konuştu.

Catton, bunların "sağlık çalışanlarının sağlık hizmeti sunma ilkesine yönelik saldırılar" olduğu görüşünü paylaşarak saldırıların soruşturulması ve gerekli yaptırımların uygulanması gerektiğini belirtti.

"Yardımlar yeterince hızlı ve yeterli miktarda ulaşmıyor"

ICN olarak Gazze'de ateşkes çağrısında bulunduklarını anımsatan Catton, bunun yanı sıra bölgeye insani yardım girişlerinin engellenmemesi için de çabaların artırılması gerektiğini dile getirdi.

Catton, "İnsani yardım, tıbbi ekipman ve ilaçlara erişimin çok daha iyi hale getirildiğini görmemiz gerekiyor. Yardımların ulaştığı koridorlar ve sınır geçişleri genellikle kısıtlı. Bu nedenle yardımlar yeterince hızlı ve yeterli miktarda ulaşmıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Gazze'deki yetersiz tıbbi ekipman ve ilaç sıkıntısının özellikle kalp ve diyabet gibi kronik rahatsızlığı olan ve düzenli ilaç tedavisi görmesi gereken kişiler için büyük riskler doğurduğunu anlatarak cerrahi müdahale gerektiren travmatik yaralanmaların tedavisinde de benzer risklerin geçerli olduğuna işaret etti.

Catton, "Hemşirelerin ve sağlık çalışanlarının ameliyatları çok az ya da bezen hiç anestezi olmadan yapmaya çalıştıklarına dair kesinlikle korkunç raporlar var. Ardından hastalar iyileşirken dezenfektan, steril malzemeler eksikliği nedeniyle enfeksiyon kapma riskleri çok yüksek. Bu durum, hayati tehlike oluşturabilir." uyarısında bulundu.

"Gazze'de olanların Lübnan'da da tekrarlanmasına izin veremeyiz"

İsrail'in saldırı başlattığı Lübnan'daki durum hakkında sahadan bilgi almakta zorlandıklarını belirten Catton, şöyle devam etti:

"Saldırının nereden gelebileceğinin bilinmemesi büyük korku ve endişe yaratıyor ve insanların güvenli bir yer bulmak için harekete geçmesine neden oluyor ancak bu güvenli yerin neresi olduğundan emin değiller."

Catton, hemşirelerin sağlık tesislerinin hedef alınıp alınmayacağından da endişe duyduğunu dile getirerek "Bence durumun belirsizliği, Gazze'de olanları gören ve bunun tekrarlanabileceğinden korkan insanlar için büyük endişeye neden oluyor." diye konuştu.

"Gazze'de olanların Lübnan'da da tekrarlanmasına izin veremeyiz." diyen Catton, ABD'nin New York kentinde düzenlenen 79. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na katılan liderler ve uluslararası aktörlerin siyasi çözüm bulmasını teşvik etmek için mektup yolladıklarını söyledi.

Catton, "Barışı korumak ya da barışçıl bir çözüm bulmak konusunda başarısızlık olduğunda, bu siyasi başarısızlığın bedelini ödeyen hemşirelerdir, sağlık çalışanlarıdır, sıradan insanlardır." dedi.

"Türk hemşireler afetlere müdahale konusunda muazzam deneyime sahip"

Uluslararası bir sağlık konferansı için Türkiye'de bulunduğunu hatırlatan Catton, "Türk hemşireler, afetlere müdahale konusunda, dünyayla paylaştıkları ve paylaşmaya devam ettikleri muazzam bir deneyime sahip." ifadesini kullandı.

Catton, Türk hemşirelerin Uluslararası Konsey'e afetlerde ve depremlerde en iyi hemşirelik uygulamaları tavsiyelerinde bulunan hemşireler arasında yer aldığını vurguladı.

Howard Catton, Türk hemşirelerin kendi ülkelerine olduğu kadar bölgeye de hakim olduğunu aktararak "Bu bölgeyle yakınlar ve bağlantılılar, gerginliklerin olabileceği kültürleri anlıyorlar ve bu da dünyanın geri kalanına yardım etmek için çok önemli." değerlendirmesini yaptı.

Avrupa'dan gelip konferansı desteklemekten memnuniyet duyduğunu ifade eden Catton, "Türk hemşirelerin sahip olduğu derin bilgi ve deneyime sahip değilim. Sadece Türkiye'de değil, aynı zamanda bölgede de çözümler bulmak için buna ihtiyacımız var." diye konuştu.

Ülkelerin sağlık sistemine yatırım yapması gerektiğine dikkati çeken Catton, sözlerini şöyle bitirdi:

"Tüm ülkelerin sağlık ve hemşirelik konusundaki düşüncelerini değiştirmelerini istiyoruz. Bunu bir maliyet olarak değil, sağlıkları, ekonomileri, barış, güvenlik ve kadın haklarının da teşviki için önemli bir yatırım olarak görmelerini istiyoruz. Dünyadaki hemşirelerin yüzde 90'ını kadınlar oluşturuyor. Hemşireliğe de yatırım yaptığınızda, kadınlara yatırım yapıyorsunuz."