Ürdün Dışişleri Bakanlığı, İsrailli Bakan Ben-Gvir'in 2022 sonlarında göreve başlamasından bu yana 5'nci kez Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskının ardından açıklama yaptı.
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı'nın polisinin koruması altında Mescid-i Aksa'ya baskınının, kınanan, kabul edilemez ve provokatif bir adım olduğu belirtilen açıklamada, bu eylemin aşırılık yanlısı İsrail hükümetinin tek taraflı uygulamalarını; uluslararası yasaları ve yükümlülüklerini hiçe sayan sistematik politikalarının yansıması olduğu ifade edildi.
İsrailli bakanın Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemesinin ve kutsallığını ihlal etmesinin provokatif bir adım olduğu; uluslararası hukuku, Kudüs'ün tarihi ve hukuki statüsü ile kutsal değerleri aleyhinde apaçık ve kabul edilemez bir ihlal olduğu vurgulandı.
Uluslararası koruma
Filistin Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Ben Gvir'in Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskın kınandı, kutsal mekanların korunması için uluslararası müdahale talebinde bulunuldu.
Baskının, İsrail'in devam eden saldırıları ve Aksa'nın Yahudileştirilmesi planları için bir kılıf olduğu; Kudüs'ün Yahudileştirilmesi, kimliğinin değiştirilmesi, tarihi ve hukuki statüsü üzerinde değişiklikler dayatmanın yanı sıra Kudüs'ü Yahudileştirme, kimliğini değiştirme ve gerçek sahiplerini izole etme sürecinin bir parçası olduğu kaydedildi.
İsrail'in kutsal mekanları hedef almasının doğuracağı tehlikeli sonuçlar konusunda uyarıda bulunulan açıklamada, bu provokatif baskından İsrail hükümeti sorumlu tutuldu.
Bakanlık açıklamasında, "Kudüs'ü ve kutsal değerlerin korunması, bu konudaki uluslararası tutumların İsrail'in tek taraflı adımlarını engelleyecek eylemlere dönüştürülmesi için acilen uluslararası müdahale" çağrısında bulundu.
Ben-Gvir, sabah saatlerinde gerçekleştirdiği baskında Kubbetüs Sahra'nın önünde yaptığı görüntülü açıklamayı sosyal medya hesabında paylaşarak, "(Gazze'deki) İsrailli esirlerin gelişigüzel bir anlaşma olmaksızın, teslim olmadan geri getirilmesi için İsrail için en önemli yere dua etmeye geldiğini" söylemişti.
Aşırı sağcı Ben-Gvir, siyasi sicilinde İsrail'de de yasaklanan Yahudi üstünlükçü terör örgütü Kah hareketinin bir üyesi olarak tanınıyor ve tartışmalı bir figür olarak kabul ediliyor. Bakan olduktan sonra da Filistinlilere karşı saldırhan söylem ve uygulamalarıyla tanınan Ben-Gvir, Mescid-i Aksa'nın Yahudileştirilmesi ve burada İsrail'in egemenlik kurması gerektiği yönünde açıklamalar yapmıştı.
İşgal altındaki Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor.
Yahudiler, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetüs Sahra'nın yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor, Aksa'da kendilerinin de ibadet etme hakları olduğunu savunuyor.
İsrail'in eski Başbakanı Ariel Şaron'un, 2000 yılında yüzlerce korumasıyla Mescid-i Aksa'yı ziyaret etmesi Filistin topraklarında birkaç yıl devam eden ikinci intifadanın ilk kıvılcımı olmuştu.