Ürdünlüler, gerek düzenledikleri protestolarla gerek boykot kampanyalarıyla Gazze'ye ve Filistinlilere desteklerini sürdürüyor.

Ürdün halkı, Gazze'ye saldırıların başladığı ekim ayından bu yana İsrail ve onu destekleyen ülkelerin ürünlerini boykot ederek Filistinlilerin yanında olduğunu göstermeye çalışıyor.

İsrail'in saldırılarını durdurması konusunda Tel Aviv üzerinde baskı oluşturabilmek adına sosyal medya üzerinden yapılan çağrılarda, boykota destek isteniyor.

Boykota katılan Ürdünlüler, bu eylemin yalnızca Filistinlilere değil aynı zamanda yerli üretime de destek sağladığını belirtiyor.

"Yapabildiğimiz en küçük şey"

İrbid kentinde yaşanan tüccar Eymen el-Gazavi (50), AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Boykot, biz tüccarların Gazze Şeridi'ndeki kardeşlerimizi desteklemek için yapabildiği en küçük şey." dedi.

Boykotun bir fikir olarak başladığını şimdi ise bir ilke haline geldiğini vurgulayan Gazavi, bu eylemin İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik şiddetli saldırıları karşısındaki dayanışmanın büyüklüğüne işaret ettiğini söyledi.

Aynı zamanda İrbid Ticaret Odası üyesi olan Gazavi, direnişin sadece silahla sınırlı olmadığını dile getirdi.

Ekonominin temel bir değer ve bir tür silah olduğuna işaret eden Gazavi, İsrail'in kibrinin ve onu destekleyenlerin sonunu da ekonominin getirebileceğini söyledi.

"Boykot, yerel ürünlere yönelik talebi artırdı"

Ürdün genelinde hissedilen boykot hareketliliğinin ülkenin en büyük kentlerinden İrbid'de de gözle görülür bir etkileşim aldığını söyleyen Gazavi, özellikle gençlerin boykota ilişkin farkındalığı artırma konusunda sorumluluk sahibi olduğunu dile getirdi.

Boykotun İsrail ürünlerinin yanı sıra ABD, Alman ve İngiliz markalarını da kapsadığını kaydeden Gazavi, şöyle konuştu:

"Boykot ayrıca yerel ürünlere yönelik talebi artırdı. Boykotun yerel ürünlere de yansıyan bir eylem olduğunu; yerel ürünleri teşvik edecek olumlu bir şey olduğunu düşünüyorum."

Müşterilerin tercihleri işletmecileri etkiliyor

Bir dükkanda çalışan Usame el-Mustafa (23) ise müşterilerin tercihlerinin dükkan sahiplerinin ürün alışındaki etkisine dikkati çekti.

Mustafa, "Pek çok müşterinin, kişisel inisiyatifi doğrultusunda İsrail'i destekleyen ülkelerinkiler dışında ürünlere yöneldiğini fark ediyorum. Dükkan sahibi de boykotun genişlemeye başladığını görünce alternatif yerel ürünlere yönelmeye başladı." dedi.

Ürdünlü İhsan Mukabele (47) de boykotun sadece İsrail ürünleriyle sınırlı kalmaması, ABD ürünlerinin de boykot edilmesi gerektiğini belirterek, ikisinin de aynı olduğunu, ABD'nin İsrail'in en büyük destekçisi olduğunu vurguladı.

Tüm Ürdünlüleri, Arapları, Müslümanları ve onur sahibi herkesi boykota çağırdığını söyleyen Mukabele, Filistin ve Gazze'deki kardeş halka verilebilecek en küçük desteğin bu olduğunu dile getirdi.

Filistinlilerle bir olma düşüncesi

Ürdünlü dükkan sahibi Adiy el-Mukbil (32), "Ne ben, ne çocuklarım, ne annem ne de kardeşlerim Gazze'de öldürülenlerden farklıyız. Neden çocukları ve kadınları hedef alıyorlar? Boykot ederken İsrail'e ve onu ekonomisiyle destekleyen ülkelere karşı savaşıyorum." diye konuştu.

Kıyafet mağazası bulunan Usame Şuveytır (42) ise müşterilerin satın almadan önce ürünün İsrail'i destekleyen ülkelerden olup olmadığını sorduğunu, kendisinin de dürüstçe yanıtladığını ve müşteriyi alternatif ürünlere yönlendirdiğini söyledi.

Şuveytır, "İnsanlar boykotu kapsamlı şekilde destekliyor. Bunun hem Gazze'ye hem de yerli ürünlere destek olduğunu düşünüyor." dedi.

Camilerde vaizlerden boykot çağrısı

İsrail ve onu destekleyen ülkelerin ürünlerinin boykot edilmesi fikri Ürdün'de oldukça popüler ve etkileşim kazanmış durumda. Öyle ki bazı vaizler camilerde boykotun kalıcı olarak devam etmesi ve yerli ürünlere destek verilmesi çağrısında bulunuyor.

Tüketiciyi Koruma Derneği de boykota doğrudan değinmese de halkı yerli ürünleri satın almaya çağırıyor.

İsrailliler, aşırı sağcı Bakan'la İbrahim Camisine baskın düzenledi İsrailliler, aşırı sağcı Bakan'la İbrahim Camisine baskın düzenledi

Dernek Başkanı Muhammed Ubeydat, ekonomik şartların zor olduğunu belirterek, yerli ürünleri daha makul fiyatlara alabilirken yabancı ürünlerden uzaklaşmak gerektiğini belirtti.

Tüccarlara, "tüm taraflar için makul ve adil bir kâr marjından memnun olmaları" çağrısında bulunan Ubeydat, emtia fiyatlarının düşürülmesinin, piyasanın hareketlenmesi ve satışları artırmak için bir teşvik olacağını bunun da kârdaki artışa yansıyacağını ifade etti.