Orta Doğu

Yedioth Ahronoth: Trump zorbalık ittifakı kuruyor, İsrail ihanete uğrayabilir

İsrailli askeri analist Nahum Barnea, Yedioth Ahronoth gazetesinde yayımlanan makalesinde ABD eski Başkanı Donald Trump’ı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile birlikte "zorbalık ittifakı" kurmakla suçladı.

Abone Ol

Barnea, bu liderlerin güç ve genişleme odaklı bir vizyonla, geleneksel demokratik değerlerden uzak bir şekilde dünya üzerindeki nüfuz alanlarını yeniden şekillendirmeye çalıştığını ifade etti.

Trump ve Güç İttifakı

Barnea, ABD’de son seçimlerden bu yana yaşananları "benzeri görülmemiş bir devrim" olarak nitelendirdi. Trump’ın, iç ve dış politikada geleneksel kuralları aşarak öncelikleri, değerleri ve politikaları yeniden düzenlediğini belirtti.

Analist, Trump’ın davranışlarını iki teoriyle açıklıyor: Bir grup, Trump’ın bu gürültülü hamlelerini daha iyi anlaşmalar elde etmek için bir müzakere taktiği olarak görürken, diğerleri ise bu yaklaşımın ABD ve dünyayı bir felakete, hatta olası bir üçüncü dünya savaşına sürüklediğine inanıyor.

Barnea, Trump’ın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile Beyaz Saray’da yaptığı görüşmeyi örnek göstererek, bu görüşmenin "planlanmış bir aşağılama" olduğunu savundu. CNN’in aktardığına göre, Zelenski’nin askeri kıyafetle Beyaz Saray’a geldiği sırada Trump, gazetecilere dönerek alaycı bir şekilde "Bakın, kılık değiştirmiş gibi gelmiş" dedi. Zelenski’nin bu görüşme sırasında Trump ve yardımcısı J.D. Vance tarafından aşağılandığı ve planlanan öğle yemeğine katılmasının aniden iptal edildiği bildirildi.

Barnea, bu olayın Trump’ın geleneksel müttefiklerini kolayca yüzüstü bırakabileceğinin bir işareti olduğunu belirtti. Bu durumun Avrupa’da endişe, Moskova’da ise sevinç yarattığını ifade etti.

İsrail "Zorbalık İttifakı"nın Bir Parçası mı?

Barnea, Trump’ın ABD, Rusya ve Çin’in oluşturduğu bir "zorbalık ittifakı" kurmayı hedeflediğini ve bu ittifakın dünya üzerindeki nüfuz alanlarını güç dengesiyle paylaşmayı amaçladığını öne sürdü. Bu vizyona göre, Putin Ukrayna ve Baltık ülkelerini alacak, Xi Jinping Tayvan’ı işgal edecek ve Trump Grönland üzerinde kontrol sağlamaya çalışacak.

Barnea, Avrupa Birliği’nin küçülmesi ya da çökmesi durumunda aşırı sağ partilerin Avrupa’da hakimiyet kuracağını ve bunun Trump ile Putin’in kıtayı daha kolay kontrol etmesine yol açacağını iddia etti.

İsrail’in bu "yeni dünya düzenine" kolayca uyum sağlayabileceğini belirten Barnea, Trump’ın güce, toprak kontrolüne ve geleneksel demokratik değerlere karşı duyduğu küçümsemeye saygı duyduğunu söyledi. İsrail hükümetinin de benzer bir yaklaşım sergilediğini ifade eden Barnea, Netanyahu hükümetinin Trump’ın koşulsuz desteğinden faydalanarak sahada yeni gerçeklikler dayattığını belirtti.

İsrail’in Attığı Adımlar

Barnea’ya göre, Netanyahu hükümeti şu adımları atarak Trump’ın desteğini kullanıyor:

  • Esir değişimi anlaşmalarını ihlal etmek,
  • Suriye topraklarında askeri varlığı kalıcı hale getirmek,
  • Suriye’deki Dürzi toplumu ve rejim arasındaki çatışmalara müdahale tehdidinde bulunmak,
  • Lübnan’daki askeri varlığını ateşkes anlaşmalarına rağmen sürdürmek,
  • Batı Şeria’daki mülteci kamplarından binlerce Filistinliyi zorla tahliye etmek,
  • Gazze’ye insani yardım girişini engellemek,
  • Esir değişimi müzakerelerinin ikinci aşamasını terk ederek 59 esiri (hayatta ya da ölü) kaderine terk etmek.

Destek Garantili Değil

Barnea, Trump’ın desteğinin İsrail için uzun vadede garantili olmadığını vurguladı. Zelenski’nin Trump’tan destek beklerken aşağılanmasını örnek gösteren Barnea, Netanyahu’nun bu durumdan endişe duyduğunu ve Trump’ın tutumunun herhangi bir anda değişebileceğini bildiğini söyledi.

Barnea, İsrail’in tüm stratejisini Trump’a bağlamasının riskli olduğunu belirterek, "Ortak değerlere dayanmayan ittifaklar, ihanetin sadece bir zaman meselesi olduğunu gösterir" dedi. Netanyahu’nun, Trump’ın tutumunun değişme ihtimaline karşı hızlı bir şekilde sahada yeni gerçeklikler yaratmaya çalıştığını ifade etti.

Son olarak Barnea, çıkar temelli ittifakların genellikle ilk ciddi testte çöktüğünü hatırlatarak, "İsrail, en büyük dostunun yarın ne yapacağını bilmiyor" uyarısında bulundu.

orta doğu haber