Türkiye

YEE’nin Şam temsilciliğine Esed bağlantılı atama tepki çekti, geri adım atıldı

Yunus Emre Enstitüsü’nün (YEE), Esed rejimiyle yakın bağı bulunan bir ismi Suriye’deki Şam temsilciliğine ataması kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

Abone Ol

Kaynakların bildirdiğine göre, rejim yanlısı yayınlarıyla tanınan gazeteci Deniz Büstani, Ocak 2025’te Yunus Emre Enstitüsü’nün Şam Temsilciliği’ne atandı. Ancak atama sosyal medyada gelen yoğun tepkiler sonrası geri çekildi.

Esed Rejimiyle Yakın Bağlantılar

Büstani, Suriye Enformasyon Bakan Yardımcısı Halaf Muftah’ın damadı olması ve uzun süredir rejim yanlısı faaliyetleriyle bilinmesi nedeniyle tartışmaların odağında yer aldı. Suriye İç Savaşı boyunca rejimin söylemlerini destekleyen yayınlar yapan Büstani, özellikle 2013 Guta Kimyasal Saldırısı sonrasında yaptığı haberlerde saldırının “teröristlere karşı yapıldığını” savunarak uluslararası kamuoyunun tepkisini çeken Esad rejiminin iddialarını yeniden üretmişti.

Ayrıca Türkiye’den bazı YouTuber’ları rejim kontrolündeki bölgelere götürerek, rejimin imajını parlatmaya çalışan içeriklerin hazırlanmasına da aracılık ettiği belirtiliyor.

Temsilcilik İçin Hazırlık Yapıldı, Süreç Son Anda Durduruldu

YEE’nin Şam temsilciliği görevine atanan Büstani’nin, ofis kiralama, donanım temini ve diplomatik prosedürler dahil olmak üzere tüm hazırlıkları tamamladığı ifade ediliyor. Ancak atamanın kamuoyuna yansımasının ardından, özellikle AK Parti’ye yakın çevrelerden ve bazı bürokratik odaklardan gelen tepkiler üzerine, devletin ilgili kurumları sürece müdahale etti ve atama iptal edildi.

YEE’ye Yönelik Liyakat ve Şeffaflık Eleştirileri

Bu gelişme, Yunus Emre Enstitüsü’nün atama süreçlerine dair ciddi tartışmaları da beraberinde getirdi. Özellikle dış temsilciliklerde görev alacak isimlerin liyakat ve geçmişleri konusundaki değerlendirmelerin yetersiz olduğu yönünde eleştiriler yükseldi. Atama sürecinde istihbarat denetiminin devreye girip girmediği, kurumun iç işleyiş mekanizmasında nasıl bir zaaf yaşandığı mercek altına alındı.

YEE yönetiminden konuya ilişkin resmi bir açıklama yapılmazken, birçok çevre böylesi hassas bir bölgede görev alacak kişilerin geçmişinin daha dikkatli incelenmesi gerektiği görüşünde birleşiyor. Tepkiler, yalnızca atanan isimle ilgili değil, aynı zamanda kurumun şeffaflık, denetim ve hesap verebilirlik ilkelerine ne kadar uygun hareket ettiği konusunu da gündeme taşıdı.

Ne Olmuştu?

Deniz Büstani’nin Şam Temsilciliği görevi henüz kamuoyuna duyurulmadan önce tüm fiziki hazırlıklar tamamlanmış, bürokratlar arasında göreve başladığına dair kabul oluşmuştu. Ancak haberin basına yansımasıyla birlikte gelişmeler hızla değişti ve atama resmen iptal edildi.

Yaşanan bu süreç, Türkiye’nin dış temsilciliklerinde görev alacak isimlerin sadece siyasi uygunlukla değil, aynı zamanda devlet politikaları ve kamu vicdanı ile de örtüşmesi gerektiği gerçeğini bir kez daha gündeme getirdi.

daily ummah