Hukuki, insani, ekonomik, siyasi, tarihi ve güvenlik boyutlarıyla ele alınan bu konu, Gazze’nin geleceği üzerine tartışmaları yeniden alevlendirdi.

Gazze’nin yeniden inşası için Mısır tarafından 4 Mart’ta sunulan ve halkın yerinden edilmesini öngörmeyen Arap planı, Siyonist lobinin çabalarını yavaşlatmak bir yana, bu planı kendi argümanlarını güçlendirmek için kullanmalarına neden oldu. Lobi, Gazze halkının göç ettirilmesini çözüm olarak sunan bir dizi girişimle bu fikri normalleştirmeye çalışıyor.

Trump’ın Planı ve Hukuki Tartışmalar

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi’nin eski danışmanlarından ve İsrail yanlısı duruşuyla bilinen Elliott Abrams, Mısır’ın önerdiği Arap planını eleştirerek, Gazze’nin mevcut durumunun insani yaşam için elverişli olmadığını savundu. Abrams, Trump’ın Gazze’yi Hamas’tan arındırmayı ve yeniden inşa etmeyi hedefleyen planını daha “gerçekçi” bulduğunu belirtti.

George Mason Üniversitesi’nde hukuk profesörü olan ve muhafazakâr düşünce kuruluşu Heritage Foundation’da görev yapan Eugene Kontorovich ise Trump’ın planını uluslararası hukuka uygun olarak nitelendirdi. Kontorovich, Gazze’nin egemen bir devlet olmaması nedeniyle Cenevre Sözleşmesi’nin işgal altındaki topraklara ilişkin kısıtlamalarının geçerli olmadığını savundu. Bu durumun, ABD’nin sunduğu göç planını hukuki açıdan mümkün kıldığını öne sürdü.

Gazze Halkı “Özgür” Olacak mı?

Kontorovich, Trump’ın planının “etnik temizlik” olarak nitelendirilmesine karşı çıkarak, Gazze halkına göç etme özgürlüğü tanınmasının insani bir çözüm olduğunu savundu. Benzer şekilde, İsrail ordusunda görev yapmış olan ve şu anda Middle East Truth Foundation’da (EMET) araştırma direktörü olarak çalışan Joseph Epstein, Gazze halkının göç etme hakkına sahip olması gerektiğini belirtti. Epstein, bu seçeneğin hem insani bir çözüm olacağını hem de gelecekteki çatışmaları önleyeceğini iddia etti.

Düşünce Kuruluşlarının Rolü

İsrail yanlısı düşünce kuruluşları olan Demokrasileri Savunma Vakfı (FDD) ve Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü, Gazze’ye yönelik İsrail politikalarını desteklemeye devam ediyor. Bu kuruluşlar, İsrail ordusunda ve istihbaratında görev yapmış birçok uzmanı bünyesinde barındırıyor. Örneğin, İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, 2021-2023 yılları arasında Washington Enstitüsü’nde uzman olarak görev yapmıştı.

FDD, İsrail’in eski başbakanı ve şu anda muhalefet lideri olan Yair Lapid’i ağırlayarak, onun “Mısır çözümü” olarak bilinen planını tanıttı. Lapid, Gazze halkının Mısır’a göç ettirilmesini ve Mısır’ın Gazze’yi 8 ila 15 yıl arasında yönetmesini önerdi. Lapid’in planı, Gazze’nin silahsızlandırılmasını ve sınır kontrollerinin Mısır tarafından yapılmasını içeriyor.

Gazze Halkının Yeniden Yerleştirilmesi

Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü Direktörü Robert Satloff, Gazze halkının gönüllü olarak yeniden yerleştirilmesini önerdi. Satloff, bu sürecin uluslararası bir kuruluş tarafından denetlenmesini ve göç etmek isteyenlere yeni bir yaşam alanı sağlanmasını teklif etti. Ayrıca, Gazze nüfusunun %75’inin 1948 savaşından sonra mülteci statüsü kazandığını hatırlatarak, bu kişilerin Gazze’ye yasal veya ulusal bir bağlılıklarının olmadığını iddia etti.

Satloff, Arap planının Gazze halkını yerinde tutarken, Trump’ın planının zorla göç ettirme içerdiğini belirterek, her iki planın da eksikliklerinin giderilmesi gerektiğini savundu. Gazze halkına göç seçeneği sunulmasının, bölgedeki çatışmaları azaltabileceğini ileri sürdü.

Gazzeliler, ramazanda pis suya mahkum edildi Gazzeliler, ramazanda pis suya mahkum edildi

Washington’daki Siyonist lobi, Gazze halkının göç ettirilmesini, bölgedeki sorunlara çözüm olarak sunmaya devam ediyor. Bu girişimler, insani yardım, güvenlik ve uluslararası hukuk gibi farklı argümanlarla destekleniyor. Ancak, bu tür planlar, Filistin halkının haklarını ve bölgedeki siyasi gerçeklikleri görmezden geldiği için uluslararası toplumda tartışmalara yol açmaya devam ediyor.

daily ummah