Yaalon’un açıklamalarına göre, 15 Ekim 2023’te Hamas, Filistinli esirlerin serbest bırakılması karşılığında İsrailli esirleri takas etmeye hazır olduğunu duyurdu. Ancak bu süreçte işgal yönetiminde esirler ve kayıplar dosyasını yönetecek bir koordinatör bile yoktu. Yaalon, istifa eden Yaron Blum’un yerine bir atama yapılmadığını ve ancak sonrasında General Nitzan Alon’un bu dosyaya atandığını belirtti.
Netanyahu’nun hükümet içindeki aşırı sağcı ortaklarının baskısından korkarak süreci ağırdan aldığını vurgulayan Yaalon, bu süreçte esir Yudit Weiss’in öldürüldüğünü ifade etti. Netanyahu’nun, hükümet ortakları Itamar Ben Gvir ve Bezalel Smotrich’in koalisyonu tehdit etmemesi için takas sürecini sekteye uğrattığına dikkat çekildi.
Hamas Takas Sürecine Devam Etmeye Hazırdı, Ancak Netanyahu Savaşı Sürdürdü
Yaalon’a göre, işgalin güvenlik yetkilileri ve savaş kabinesi üyeleri, kadın ve çocuk esirlerin serbest bırakılmasının ardından yaşlılar ve hastaların da dahil olduğu bir takasın devam ettirilmesi için Hamas’ın hazır olduğunu belirtti. Ancak işgal hükümeti bu öneriyi reddederek savaşa devam kararı aldı.
27 Mayıs 2024’te işgalin güvenlik yetkilileri Netanyahu’ya aşamalı bir takas planı sundu ve bu plan Hamas’a iletildi. ABD Başkanı Joe Biden tarafından “Netanyahu Planı” olarak duyurulan bu süreç, 2 Temmuz 2024’te Hamas tarafından kabul edildi. Ancak aşırı sağcı Bakan Orit Strock, “Filistin Koridoru” olarak bilinen Refah sınır geçişinin İsrail için “varoluşsal bir mesele” olduğunu öne sürerek süreci baltalamaya çalıştı. Netanyahu da bu baskılara boyun eğerek anlaşmayı engelledi.
Netanyahu, Esirleri Kurtarmak Yerine Siyasi Geleceğini Kurtarmayı Seçti
Yaalon, Netanyahu’nun, ABD seçimlerinden önce Biden’a siyasi bir başarı kazandırmamak için esir takası anlaşmasını bilinçli olarak ertelediğini öne sürdü. Ağustos 2024’te işgal ordusunun esirlerin tutulduğu bir noktaya düzenlediği saldırıda 6 esirin öldürülmesi İsrail toplumunda büyük öfkeye neden oldu ve yüz binlerce kişi Netanyahu hükümetine karşı sokaklara döküldü.
Bu kitlesel protestolar Netanyahu’nun siyasi geleceğini tehdit edince, hükümet yetkilileri Hamas’ı suçlayacak sahte istihbarat belgeleri sızdırdı. “Filshtein Skandalı” olarak adlandırılan bu manipülasyon, Netanyahu’nun esirlerin serbest kalmasını engellemek için oynadığı siyasi oyunlardan biri olarak tarihe geçti.
Ancak ABD seçimlerini kazanan Donald Trump’ın baskısıyla işgal hükümeti, daha önce Hamas’ın kabul ettiği esir takas planını uygulamak zorunda kaldı. Yaalon’a göre, Netanyahu şimdi de Trump ve aşırı sağcı Smotrich arasında denge kurmaya çalışıyor; Trump esirlerin serbest bırakılmasını isterken, Smotrich savaşın devamı için koalisyonu tehdit ediyor.
Sonuç olarak Yaalon, Netanyahu hükümetinin 7 Ekim’deki başarısızlık ve esirlerin akıbetinden doğrudan sorumlu olduğunu vurgulayarak, “Bu aşırı sağcı, askerden kaçan ve yolsuzlukla anılan hükümet, esirleri kendi siyasi çıkarları için feda etti. Bu hükümet değişmeden İsrail’in güvenliği sağlanamaz” ifadelerini kullandı.