TBMM'nin girişimiyle İstanbul'da bir otelde 13 ülkenin ulusal parlamentolarının katılımıyla düzenlenen Filistin'i Destekleyen Parlamentolar Grubu Toplantısı kapsamında Türkiye'de bulunan Futuh, AA muhabirinin sorularını yanıtladı ve değerlendirmelerde bulundu.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de savunmasız halka karşı bir savaş yürüttüğünü belirten Futuh, "Bu savaşta şehit, yaralı ve sakat olmak üzere Filistinli mağdurların sayısı toplamda 200 bini aştı." dedi.

Futuh, Gazze Şeridi'nde yaşanan yerinden edilmelere dikkati çekerek, "İsrail'in dünya karşısında yaptığı, bu katliam ve katliam karşısında sessiz kalan bu dünya, uluslararası toplumun alnında bir lekedir. Dünya İsrail'e baskı yapmıyor, Filistin halkımıza karşı bu saldırganlığı ve savaşı durdurmaya zorlayamıyor." diye konuştu.

Refahlı olduğunu söyleyen Futuh, "Evler, binalar, altyapılar tamamen yerle bir oldu. Refah'taki Filistin toprakları ile Mısır toprakları arasında tampon bölge oluşturmak amacıyla her şey tamamen yıkıldı." ifadelerini kullandı.

"Gazze'de yiyecek yok, içilebilir su yok"

Futuh, Gazze Şeridi'nin doğusunda ise halkın yüzde 40'ının çadırlarda yaşadığını, evlerin yüzde 80'inden fazlasının oturulamaz durumda olduğunu aktardı.

Gazze'de yıkılan üniversiteler, camiler, hastanelerin yanı sıra 50 milyon tondan fazla moloz ve yıkım atığı olduğunu dile getiren Futuh, "Şu anda en tehlikeli şey açlık ve susuzluk. Şu anda bir gıda ablukası var. Yiyecek yok, içilebilir su yok. Ayrıca uzun süredir ilaç sıkıntısı yaşanıyor." şeklinde konuştu.

Yaralıları tedavi edecek yeterli sayıda hastane bulunmadığını ve 5 binden fazla çocuğun protez uzva ihtiyacı olduğunu söyleyen Futuh, enkaz altında hala 15 binden fazla kayıp insan olduğunu vurguladı.

"Halkımızın kararlılığı, eninde sonunda Netanyahu'yu bu savaşı durdurmaya zorlayacak"

İsrail Başbakanı Netanyahu'nun bu suça devam ettiğini belirten Futuh, "Çünkü aslında kendisi Amerikan yönetimi tarafından destekleniyor. Gördüğünüz gibi her yerde saldırı düzenliyor. Gazze'de saldırıyor, Batı Şeria'da saldırıyor, Suriye'ye, Lübnan'a, Yemen'e savaş açıyor. Her yeri bombalıyor, onu bu istikamette durduracak, engelleyecek bir güç yok." dedi.

Futuh, saldırılar karşısında Filistin halkının dirayetine dikkati çekerek, "Filistin'de, Gazze Şeridi'nde ve Batı Şeria'daki halkımızın kararlılığı, eninde sonunda Netanyahu'yu bu savaşı durdurmaya zorlayacak. Şu an en tehlikeli plan, halkımızı göçe, vatanlarını terk etmeye zorlamaktır. Halkımız kararlıdır, vatanını terk etmeyecektir." diye konuştu.

Gazzelilerin yerinden edilmesi planlarına karşı durdukları için Mısır ve Ürdün'e teşekkür eden Futuh, Türkiye'nin duruşuna işaret etti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkürlerini iletti.

Futuh, "İsrail-Amerikan savaş makinesinin halkımıza karşı yürüttüğü her şeye rağmen yerinden edilme olmayacak, halkımız yerinde direnmeye kararlıdır." ifadelerini kullandı.

Batı Şeria'daki durum

"Batı Şeria'daki yerleşimcilerin ve aşırı sağcıların eylemleriyle İsrail'in vahşetinin yoğunlaştığının" altını çizen Futuh, bunun kabul edilemez olduğunu söyledi.

Futuh, İsrail'in amacının Filistin davasını tümüyle ortadan kaldırmak olduğuna dikkati çekerek "İsrail hükümetinin Batı Şeria'daki kamplara yönelik yaptığı, mülteci sorununu bitirmeye yöneliktir ve bu kesinlikle gerçekleşmeyecektir. Kamplar kaldırılsa bile mülteci sorunu Filistin halkının yüreğinde ve zihninde derin kök salmıştır." şeklinde konuştu.

İsrail'in Filistin Yönetimi'ne yönelik uygulamalarına da değinen Futuh, Filistin'e ödenmesi gereken vergilerin alıkonulduğunu ve bunun Filistin Ulusal Yönetimi'nin görevlerini yerine getirmesini engellediğini anlattı.

Avrupa Birliği'nin Filistin Ulusal Yönetimi'ne yönelik bütçe onayını olumlu karşılayan Futuh, Filistin halkının ve yönetiminin mali desteğe ihtiyacı olduğunu vurguladı.

"Filistin'i Destekleyen Parlamentolar Grubu Toplantısı "çok güçlü bir duruş sergiliyor"

Filistin'i Destekleyen Parlamentolar Grubu Toplantısı'nın düzenlenmesi nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'a teşekkür eden Futuh, bu girişimin ümit verici olduğunu ve grubun kapsamının genişletilmesi için çalışmalar yapılacağını dile getirdi.

Futuh, toplantı sonunda yayımlanan deklarasyonun Filistin halkının kararlılığını destekleyen güçlü bir duruş sergilediğini, uluslararası toplumu İsrail'e baskı yapmaya ve iki devletli çözümü talep etmeye çağırdığını aktardı.

Üsküdar'da yüz binler Filistinliler için yürüdü Üsküdar'da yüz binler Filistinliler için yürüdü

Futuh, "Bu duruş gerçekten çok iyi ve güçlü bir duruştur ve eğer bu parlamento grubu uygun şekilde devam ederse ve katılımı ve kendisine olan sadakati artırırsa, parlamento diplomasisinde kesinlikle bir hareketlenme olacağına inanıyoruz." dedi.

Türkiye'nin Filistin'e desteği ve rolüne övgü

Türkiye'nin bölgesel ve uluslararası alandaki rolünü takdirle karşıladıklarını belirten Futuh, "Türkiye, savaşın başından itibaren, hem savaş öncesinde hem de savaş sırasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde, Filistin halkına yardımda, Filistin'deki yaralıların tedavisinde ve Türkiye'de eğitim gören Filistinli öğrencilere yardımda çok önemli rol oynamıştır." diye konuştu.

Futuh, Türkiye'nin bölgedeki pek çok ülkeden çok daha fazla yük taşıdığını gördüklerini söyleyerek, Türkiye'nin Filistinli tutukluların serbest bırakılmasındaki rolünü övdü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas arasındaki güçlü ikili ilişkilere de değinen Futuh, "Halkımız, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye Cumhuriyeti'nin yaptıklarından gerçekten gurur, minnettarlık, şükran duyuyor. Türkiye'nin aldığı bu büyük ve önemli pozisyondan dolayı çok büyük bir şükran duyuyoruz." ifadelerini kullandı.

Futuh, Türkiye'nin Filistin uzlaşma sürecine verdiği desteği memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, Filistin halkının birliği için ulusal diyaloğa ihtiyaç olduğunu vurguladı.

İsrail'e karşı zafer kazanmanın tek yolunun ulusal birlikten geçtiğinin altını çizen Futuh, FKÖ bayrağı altında birleşme çağrısında bulundu.

Futuh, "Filistin halkının içinde bulunduğu bu uzun çatışma sürecinde elde ettiğimiz kazanımları, hiçbir tarafı yalnızlaştırmadan korumamız gerekiyor." şeklinde konuştu.