Güney Asya’da istikrarsızlığı artırabilecek önemli bir gelişme yaşandı. Hindistan, 1960 yılında Pakistan ile imzaladığı ve Indus Nehri sularının paylaşımını düzenleyen anlaşmayı askıya aldığını duyurdu. Bu karar, suya büyük ölçüde bağımlı olan Pakistan’da ciddi sonuçlara yol açabilir.
Pakistan, içme suyu ve tarımsal sulamada kullandığı suyun yüzde 80’inden fazlasını Hindistan topraklarından doğan nehirler üzerinden sağlıyor. Özellikle Punjab ve Sindh gibi tarım merkezleri, doğrudan bu nehirlerin varlığına bağlı durumda. Uzmanlara göre, Hindistan’ın bu kararı tarımsal üretimi neredeyse tamamen durdurabilir, ciddi kıtlıkların önünü açabilir ve temel gıda maddelerinde büyük arz açıklarına neden olabilir.
Ortaya çıkması muhtemel kıtlık ve ekonomik çöküş, Pakistan’dan büyük çaplı bir mülteci göçüne yol açabilir. Başta İran üzerinden Türkiye’ye, oradan da Avrupa ülkelerine yönelmesi beklenen bu göç dalgası, Türkiye dahil birçok ülkenin sınır güvenliği ve insani yardım kapasitesini zorlayabilir.
Stratejik uzmanlar, Hindistan’ın bu adımının sadece ikili ilişkileri değil, bölgesel istikrarı da tehdit ettiğini belirtiyor. Uluslararası hukuk açısından ise Hindistan’ın tek taraflı askıya alma kararının tartışmalı olduğu ve Pakistan’ın bu durumu Birleşmiş Milletler nezdinde gündeme getireceği değerlendiriliyor.
Gelişmelerin, bölgeyi uzun vadeli bir su krizine sürükleyeceği ve su kaynaklarının artık bir diplomatik araçtan öte, jeopolitik baskı unsuru olarak kullanılmaya başlanacağına dair yorumlar da dikkat çekiyor.
Defence Türkiye
