Amerika

Meksika'nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Massieu, BM Genel Kurulu acil oturumunda konuştu

Meksika'nın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilci Yardımcısı Alicia Buenrostro Massieu, BM Şartı uyarınca Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkını uluslararası hukukun emredici bir normu olarak kabul ettiklerini dile getirerek, "Bu amaca ulaşmak için, Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) 19 Temmuz 2024 tarihli danışma görüşünün hükümlerinin tanınması ve ilgili paragraflarının uygulanması gerekmektedir." dedi.

Abone Ol

BM Genel Kurulunda İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki faaliyetlerinin yasal sonuçlarına ilişkin acil oturum düzenlendi.

Meksika'nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Massieu, burada yaptığı konuşmada, "Uluslararası barış ve güvenlik için yıkıcı etkileri olan ve daha da kötüleşmeye devam eden aşırı bir kriz durumuyla karşı karşıya olduğumuza inanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Massieu, BM Şartı uyarınca Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkını uluslararası hukukun emredici bir normu olarak kabul ettiklerini dile getirerek, "Bu amaca ulaşmak için, UAD'nin 19 Temmuz 2024 tarihli danışma görüşünün hükümlerinin tanınması ve ilgili paragraflarının uygulanması gerekmektedir." diye konuştu.

UAD'nin, İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında devam eden varlığına mümkün olan en kısa sürede son verme yükümlülüğünü ortaya koyduğu gerçeğini dikkate aldıklarını belirten Massieu, ülkesinin çatışmaya kapsamlı ve kalıcı bir son verilmesinden yana olduğunu ve bu sebeple iki devletli çözümü desteklediklerini kaydetti.

 Karar tasarısı

Filistin'in sunduğu karar tasarısında, "İsrail'in daha fazla gecikme olmadan işgal altındaki Filistin topraklarında yasa dışı mevcudiyetini sonlandırmasını ve bunu karar kabul edildikten sonraki 12 ay içinde gerçekleştirmesini talep ediyoruz." ifadesi yer alıyor.

İsrail'in UAD kararları uyarınca işgale son vermesinin talep edilmesinin yanı sıra yeni yerleşim yeri faaliyetlerini sonlandırması ve tüm yerleşim yerlerinden çekilmesi istenilen karar tasarısında, İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında neden olduğu zararı da telafi etmesi gerektiğine işaret ediliyor.

Karar tasarısında, bu bağlamda "tüm üye ülkelerden uluslararası hukuk uyarınca yükümlülüklerini" yerine getirmeleri istenilerek, Filistin'in kendi kaderini tayin etme hakkını desteklemeleri, İsrail'in oluşturduğu yasa dışı durumu kabul etmemeleri, İsrail'e yardım etmemeleri ve gerekli yaptırımları uygulamaları talep ediliyor.